Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6789
Karar No: 2017/7504
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6789 Esas 2017/7504 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/6789 E.  ,  2017/7504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada...2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/03/2016 tarih ve 2015/139-2016/236 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.12.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, tarafların ortak oldukları dava dışı ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin 1998 yılında kurulduğunu, müvekkilinin abisi olan davalı ..."in şirketin mali işleri ile uğraştığını, davalının 2006 yılından sonra müvekkiline şirketle ilgili hiçbir bilgi vermediğini, müvekkilinin şirket üzerine kayıtlı olduğunu zannettiği muhtelif malların davalının ve ailesinin üzerine sebepsiz zenginleşme yaratacak şekilde kaydedildiğini öğrendiğini, davalının hisse devri önerisi üzerine müvekkilinin şirket hisselerini davalıya devrettiğini ancak devir bedeli almadığını, ödeme yapıldığı hususunun davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini ileri sürerek, davalıların müvekkili aleyhine zenginleştikleri malvarlığının elde edilen doğal ve hukuki semereleri de dahil edilerek aynen veya nakden iadeten ödenmesine, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği 2006 yılından itibaren kademeli olarak ticari temerrüt faizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talepte bulunulduğundan taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacıya birçok taşınmazın devrediliğini, noter devir sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacının hisse devrinin bedelini nakden ve tamamen teslim aldığını, davacının hiçbir alacağının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, noterde düzenlenen belgenin resmi belge olduğu, içeriğindeki tüm açıklamaların doğru edildiği, bu belgenin içeriğinin doğru olmadığı hususunda tanık dinletilemeyeceği, ancak ceza mahkemesi kararıyla sahteliği sabit olursa bu belgenin geçerli bir belge sayılamayacağı, davacının hisse devir bedelini almadığı iddiasının yerinde olmadığı, davacı, hisselerin düşük bedelle satılması nedeniyle davalıların kendi aleyhine sebepsiz zenginleştiklerini iddia etmiş ise de TBK m. 77 hükmü gözönüne alındığında davacının rızayla belirlediği hisse devir bedelini aldıktan sonra bedelin düşük kaldığını belirterek sebepsiz zenginleşildiği iddiasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, limited şirket hisse devir bedelinin tahsili ve davalıların sebepsiz zenginleştikleri iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde, limited şirkette bulunan hissesini davalılardan ..."e devrettiğini ancak devir bedelinin kendisine ödenmediğini, ayrıca davalıların usulsüz işlemleri ile şirket malvarlığından kendileri lehine aktarım yaptıklarını, birçok malvarlığı edindiklerini, bu şekilde kendisi aleyhine sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek, noter senedinde yer alan hisse devir bedelinin ve sebepsiz zenginleşilen miktarın tespiti ile kendisine verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının hissesinin düşük bedelle satılması nedeniyle davalıların kendi aleyhine sebepsiz zenginleştiği iddiasında bulunduğu belirtilmiş ise de, davacı tarafça bu yönde herhangi bir beyanda bulunulmamıştır. Zira davacı hissenin düşük bedelle satıldığını değil, hisse devir bedelinin kendisine ödenmediğini iddia etmektedir. Dolayısıyla mahkemenin hisse devir bedelinin ödenmesi talebi yönünden nitelendirmesi doğru olmamakla birlikte, davacının hisse devir bedelinin ödenmediği iddiasının yasal delillerle ispatlanamamış olmasına göre bu talep yönünden davanın reddi sonucu itibariyle doğrudur.
    Öte yandan davacı, davalıların birtakım usulsüz eylemleri ile müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiğini de iddia etmiş olup, sorumluluk davasının iflas hali dışında ancak şirkette ortak olan kişi tarafından açılabileceği, davacının dava tarihi itibariyle şirkette ortak olmadığı, dava dilekçesi içeriği itibariyle dava konusu edilen zararın davacı yönünden dolaylı zarar niteliğinde olduğu, böyle bir davada hükmedilecek tazminatın ancak davacı şirket lehine hüküm altına alınması istemli olarak dava açılabileceği, davacının kendi adına tazminatın hüküm altına alınmasını istemeyeceği nazara alınıp, anılan talep yönünden davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değil ise de, her iki istem yönünden açıklanan gerekçelerle sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi