12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/22454 Karar No: 2011/3542
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/22454 Esas 2011/3542 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/22454 E. , 2011/3542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/03/2010 NUMARASI : 2009/348-2010/156
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu S.Y. vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve M.K.nun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği), borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. M.K.nun 875.maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşması mümkün değildir. HGK.nun 1989/11-294E. – 1989/378K. ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Takip dayanağı ipotek akit tablolarının incelenmesinde, ipoteklerin limit ipoteği biçiminde kurulduğu görülmektedir. Alacaklı vekilinin örnek 6 nolu icra emri tebliği suretiyle başlattığı takipte, borçlunun, ipoteğin teminat (limit) ipoteği olması nedeniyle, ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığına ilişkin iddiası şikayet niteliğinde olup, doğrudan icra mahkemesine başvurmasında yasaya aykırılık yoktur. O halde mahkemece borçlu vekilinin ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığına ilişkin şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu S.Y. vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.