Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5124 Esas 2019/8029 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5124
Karar No: 2019/8029
Karar Tarihi: 18.12.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5124 Esas 2019/8029 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verdiği kararı incelenmiştir. ByLock kullanıcısı olduğunu inkar eden sanığın, teknik verilerle tespiti halinde ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu kabul edilerek duruşmada sanık müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra karar verilmesi gerekmektedir. Ancak yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Ayrıca, soruşturma esnasında ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarından sanık hakkında beyan yahut ifade olup olmadığının araştırılmaması kanuna uygun değildir. Bu sebeplerden dolayı hükmün bozulmasına ve dosyanın... 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi geçerlidir.
16. Ceza Dairesi         2019/5124 E.  ,  2019/8029 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi :... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2018 tarih ve ... sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Jandarma teğmen olarak görev yapmakta iken 07.02.2017 tarihinde 686 nolu KHK ile görevine son verilen ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca gizli iletişimi sağlamak için kullanılan ByLock proğramının kullanıcısı olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dava açılan sanık ile ilgili olarak, itirafçı beyanlarından ve yapılan tespitlerden anlaşılacağı üzere silahlı terör örgütü FETÖ/PDY"nin asker olarak görev yapan mensupları ile bağlı bulundukları mahrem imamları alanındaki gizli iletişimi sağlamada kullanılan ankesörlü ve sabit hatlarla ardışık arama kaydı olup olmadığı ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarından sorulup ayrıca, örgütlü suçlar soruşturma bilgi havuzunda sanık hakkında beyan yahut ifade olup olmadığı araştırılarak, tespiti halinde getirtilip CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafine okunup, gerekirse beyan ve ifade veren kişilerin duruşmada tanık sıfatıyla anlatımlarına başvurulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın... 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.