Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takip dayanağı ilamın hüküm bölümünün 2 nolu bendinde aynen “ Davacılardan H. B. dışındaki davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden A.B.dışındaki davacılar yönünden hükmolunan maddi manevi tazminat talepleri üzerinden hesap olunan nispi avukatlık ücretinin karar tarihi itibariyle maktu vekalet ücretinin altında kalması nedeniyle 900 YTL maktu vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak davacılar N.S., B. U., M. U., M. U.ve M. Y."ye verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.  
Vekalet ücreti ilamda, haklarında maddi manevi tazminata hükmedilen ve kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına hükmedilmiş olup, bu davacılardan her biri vekalet ücretinin tümüne hak kazanmamıştır. Her biri kendi payına düşen kısmı için takip yapabilecektir. Takipte ise ilam alacaklısı takdir edilen avukatlık ücretinin tamamı için takip yapmıştır. Bu durumda ilam borçlusunun bu yöne ilişkin şikayeti yerinde olup kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.