Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7754 Esas 2018/6226 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7754
Karar No: 2018/6226
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7754 Esas 2018/6226 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, mağdura hakaret ve yaralama suçlarından mahkum edildi. Ancak temyiz isteği sonrası yüksek mahkeme, kararın bazı noktalarında hukuka aykırılık tespit ederek hükümleri bozdu. Hükümlerin bozulmasına neden olan nedenler şunlardır: 1) Sanığın sözleri müştekinin onur, şeref ve saygınlığına zarar vermediği için hakaret suçu oluşmadı, 2) Hakaret suçu cezaevi gibi aleni olmayan yerlerde işlendiğinde TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanması yanlıştır, 3) Hakaret eylemlerinde özel hükümler yerine genel tahrik kurumu olan TCK 29. maddesi uygulanmalıdır, 4) Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret edildiğinde TCK'nın 125/1. maddesi değil 125/3-a maddesi uygulanmalıdır, 5) Sanık hakkında tekerrüre bağlı ceza verilmesine karar verilirken Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilamına bakılması gerekiyor, 6) Seçimlik cezalarda hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği bilinmiyor, 7) Mükerrirler için özgü infaz rejiminin adli para cezaları için uygulanması yanlıştır, 8) Mükerrir sanıklar için en ağır ceza verilerek tekerrür hükümleri uyg
18. Ceza Dairesi         2016/7754 E.  ,  2018/6226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yaralama, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, müştekiye hitaben söylediği kabul edilen, “Allah mısın sen lan, Allah olsan ne yazar” şeklindeki kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-) Kabule göre de, hakaret eyleminin cezaevi içinde gerçekleşmesi karşısında, bu yerin aleni olmadığı gözetilmeden TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
    3-) Hakaret eyleminin, haksız tahrik altında gerçekleştiğinin kabul edilmesi karşısında, özel hüküm olan, TCK"nın 129. maddesi yerine, genel tahrik kurumunu düzenleyen aynı Kanunun 29. maddesi uygulanarak hüküm kurulması,
    4-) Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan hüküm kurulurken, TCK"nın 125/1. maddesi uygulanmadan doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Antalya 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/97 esas, 2007/188 karar sayılı ilamın infaz tarihini de gösterir onaylı suretinin getirtilerek tekerrüre esas olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    6-) Seçimlik ceza öngören hakaret ve yaralama suçlarında tercih edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK’nın 50/2 ve 58/3.maddelerine aykırı davranılması,
    7-) 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, yaralama ve hakaret suçları için hükmolunan adli para cezaları hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,
    8-) Mükerrir sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkûmiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla hüküm içeren ilamın bütünüyle tekerrüre esas alınması,
    Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.