3. Hukuk Dairesi 2013/20520 E. , 2014/5414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/1133-2013/1818
Taraflar arasında görülen abonelik tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının, Mamak İlçesi Şahintepe Mahallesinde bulunan konutuna su abonesi olmak için davalı idareye başvuruda bulunduğunu, başvurusunun iskan ruhsatının alınmaması ve müteahhidin borcu bulunduğu gerekçesiyle kabul edilmediğini, mağdur olduklarını, davalı idarenin uygulamasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, abonelik işlemlerinin yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; geçici abonelik tesisi için öncelikle dava konusu konutun bulunduğu yere inşaat aboneliğinin yapılması ve inşaat aboneliğinin kesilmesinin gerektiği, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği"nin 6. maddesinin h bendi gereği ilgili belediyesinden alacağı iskana müracaat yazısı ve statik raporu kuruluşlarına ibraz etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yargılama aşamasında verilmiş bir tedbir kararı olmadan davacının 02.11.2010 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalayarak davalının geçici konut su abonesi olduğu, dava konusu uyuşmazlığın çözümlendiği, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalıya yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; mahkemenin 03.03.2011 tarihli kararı ile yargılama aşamasında verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı olmadan taraflar arasında abonelik sözleşmesi düzenlendiği, bu şekilde uyuşmazlığın çözümlendiği, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalıya yükletilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkeme kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 09.04.2012 tarihli 2011/18786 Esas ve 2012/9529 Karar sayılı ilamı ile "...kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, eş söyleyişle aleyhine hüküm kurulan tarafa yükletilir. (HUMK m.417/I c.1) Ayrıca haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. (HUMK 423/6) Davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması halinde davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Somut olayda, mahkemece dava açılmasına kimin sebebiyet verdiği hususunda bir araştırma yapılmamıştır. Öyle olunca mahkemece, dava açılmasına hangi tarafın sebebiyet verdiği araştırılarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava açılmasına sebebiyet veren tarafa yükletilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde bu hususta bir araştırma yapılmadan ve davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği belirtildiği halde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu.." gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı tarafça 03.09.2010 tarihinde, davalı tarafça iskan ruhsatının alınmaması ve müteahhidin borcu bulunduğu gerekçesiyle abonelik tesis edilmediği ileri sürülerek, iş bu dava açılmış, davacının 02.11.2010 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalayarak davalının geçici konut su abonesi olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, 02.11.2010 tarihinde inşaat hesabının kapatıldığını, Tarifeler Yönetmeeliği"nin 6/h maddesine göre iskana başvurusu, statik rapor ve kanal vizesi bulunan binalarda her bağımsız bölüm elektrik, telefon ya da doğalgaz aboneliklerinden birini ibraz ettiği takdirde geçici aboneliğin tesis edileceğini, ilgili adresin bağlı bulunduğu belediyece 05.10.2010 tarihinde kuruluşlarına yolladığı yazı ile iskan başvurusu ve statik raporun bulunduğunun belirtildiğini, abonenin kendisinin de doğalgaz faturasını ibraz etmesi nedeni ile abonelik verildiğini belirtmiştir.
Mahkeme tarafından ilgili adresin bağlı bulunduğu belediyeye yazılan müzekkereye verilen 07.10.2011 tarihli cevapta söz konusu binanın statik raporunun bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Dava tarihi itibariyle söz konusu binanın statik raporunun bulunmadığı açıktır. Dava tarihinden sonra yargılama aşamasında statik raporun tamamlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalının dava açılmasına sebebiyet vermemiş olduğu anlaşıldığından, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.