21. Hukuk Dairesi 2019/2011 E. , 2020/2826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 27/11/2007-25/06/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. Dava, davacının 27/11/2007-25/06/2012 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, davacının davalı işverene ait minibüsü kiralamak suretiyle kendi nam ve hesabına çalıştığı,davalılarla arasında hizmet akdi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/05/2010-30/06/2010, 06/09/2010-15/02/2011 tarihleri arasında ve 06/09/2011-29/02/2012 tarihleri arasında dava dışı işyerinden hizmet bildiriminin yapıldığı, davalılara ait işyerinden bildirilen çalışması olmadığı,yerel mahkemenin davacının davalılara ait dolmuşta kısmi süreli olarak çalıştığının tespitine ilişkin kararının Dairemizin 2014/16455 Esas, 2015/12747 Karar sayılı ilamı ile eksik inceleme nedeniyle bozulduğu, davacının çalıştığını iddia ettiği ... plakalı minibüse ait trafik ceza tutanak listelerinde, tespiti talep edilen dönemde davacı dışında bir çok şahsın adının bulunduğu gibi dava dışı 06 J 0920 ve 06 J 0888 plakalı minibüslere ait trafik ceza tutanak listelerinde davacının adının mevcut olduğu, davacının davalılara ait araçta 16/05/2008-17/06/2012 tarihleri arasında aldığı trafik cezalarının bulunduğu,taraflar arasında kira sözleşmesini kanıtlayan yazılı delil ibraz edilemediği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Somut olayda,mahkemece yeterli araştırma yapılmadan,eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş,aynı işverenler aleyhine açtığı hizmet tespiti davası 10.Hukuk Dairesinin 2019/3397 Esas sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen Bekir Karacan’ı tanık olarak dinlemek,ilgili dava dosyasını mahkemesinden isteyerek incelenmek üzere dosya arasına almak, özellikle, farklı kişilerin araçlarında da şoförlük yapıldığı yönündeki anlatımlar ve bu konudaki tutanaklar ile işverenlere ait aracın başkalarınca da kullanıldığını gösteren tutanaklar dikkate alınmak suretiyle, kendisine husumet yöneltilenlerin işverenliği altındaki çalışma olgusunu aydınlatmaya yönelik olarak, hizmetin geçtiği ileri sürülen hatta/bölgedeki araç sahipleri ve şoförleri saptayarak dinlemek, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalıştırdığı kişiler yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurmak, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğini ortaya koymak bakımından tanıkları özellikle bu yönde dinleyerek,hizmet akdi bulunduğu sonucuna varılırsa , davacı tarafça temyiz edilmeyen ilk hükümde hizmetin kısmi zamanlı olduğu kabul edildiğinden nasıl ve ne şekilde gerçekleşip günde kaç saate karşılık geldiği ortaya konularak öngörülen yöntemle saat/gün dönüştürme işlemi yapmak ve toplanan kanıtlardan elde edilecek sonuca göre infaza elverişli şekilde hüküm kurmaktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.