11. Hukuk Dairesi 2019/1554 E. , 2020/107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/12/2017 tarih ve 2016/129 E. - 2017/267 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/01/2019 tarih ve 2018/3704 E. - 2019/105 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından Bakırköy 48. Noterliği’nin 16/02/2016 tarih 4428 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek “Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir" isimli romandan uyarladığı “Davetsiz” isimli uzun metrajlı film ile ilgili hazırladığı senaryonun tüm mali haklarının...Fikir Sanat Prodüksiyon Ltd. Şti.’ne devredildiğinin, ancak bu devirden vazgeçildiğinin, cayma hakkının mehil verilmeksizin kullanıldığının bildirildiğini, hakları İletişim Yayıncılık"a ait olan “Uzunharmanlar’da Bir Davetsiz Misafir” isimli eserin televizyon filmi olarak işleme hakkının devrine ilişkin 17/04/2015 tarihinde müvekkili ile İletişim Yayıncılık arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme tarihinden itibaren hakların kullanılması (televizyonda gösterim yapılması) için 3 yıllık süre öngörüldüğünü ve işleme hakkı gereği 12.000,00 TL ödenmesinin sözleşmede kararlaştırıldığını ve bedelin ödendiğini, davalıyla 17/04/2015 tarihinde senaryonun davalı tarafından oluşturulması ile karşılıklı hak ve yetkileri içeren sözleşme yapıldığını, bu sözleşme ile senaryonun tüm mali ve manevi haklarının süresiz olarak müvekkiline devredildiğini, ayrıca davalının sözleşmenin eki olarak mali hak devri beyanı ve muvafakatname imzalayarak müvekkiline verdiğini, davalının bu sözleşme karşılığı 275.000,00 TL para aldığını, davalının bu işlemlerin akabinde senaryoyu filme dönüştürecek ... Sanatlar Prodüksüyon Ltd. Şti.’ye senaryo ile ilgili tüm maddi ve manevi hakları noterde düzenlenen muvafakatname ile devrettiğini, yine filmi yayınlayacak TRT ile ... Sanatlar Prodüksiyon Ltd. Şti. arasında da filmin yapımının gerçekleştirilmesi konusunda sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmede filmin teslim tarihinin 31/12/2015 olarak belirlendiğini, davalının cayma beyanının aradaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, davalının maddi beklentisinin mali hakları devretmesi sebebiyle kalmadığını, davalının aldığı ücret sebebiyle senaryonun hak ve selahiyetlerinden yararlandığını, davalının esaslı surette hakkının ihlal edilmediğini, davalının cayma beyanında mehil vermediğini, kanuna göre mehil vermesinin zorunlu olduğunu, mehil verilmemesini gerektirecek bir durumun bulunmadığını, filmin çekimlerinde de bir gecikme söz konusu olmadığını, uzun metrajlı filmin çekilmesi için gereken makul sürenin aşılmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, cayma hakkının hukuka uygun olduğunun kabul edilmesi halinde müvekkilinin zarara uğrayacağını ve bu nedenle davanın TRT ile ... Sanatlar Prodüksüyon Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesi gerektiğini ileri sürerek, cayma hakkının hukuka aykırılığının tespiti ile kaldırılmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL cezai şart bedeli ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile imzalanan sözleşmenin 10.1 maddesinde senariste 16.000,00 TL ödeme yapılacağının yazılı olduğunu, davacının 275.000,00 TL ödediğini iddia etmesi karşısında bu durumun kendisine açıklattırılmasını, davacının müvekkiline böyle bir ödeme yapmadığını, davacı ile müvekkilinin anlaştıklarını, davacının sürecin hızlandırılması için muvafakatname istemesi üzerine müvekkilinin davacıya güvenerek içinde miktar yazmayan muvafakatnameyi ve mali hakların devri sözleşmesini de telif ücreti belirtilmemiş hali ile imzaladığını, bu imzaların atıldığı tarihte filmin yapım bütçesi belirlenmediği için sözleşmelerdeki boşlukların davacı tarafından kötü niyetli olarak doldurulduğunu, TRT ile ... Sanatlar Prodüksiyon Ltd. Şti. arasında imzalanan sözleşme gereğince senaryo yazarına %4 telif bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, TRT Yönetim Kurulunun 23/06/2015 tarih 2015/495 sayılı kararı gereğince film için 1.181.582.50 TL + KDV ödeneceğinin kararlaştırılması sebebiyle senaryo yazarının telif ücretinin 47.263,00 TL olduğunu, mali hakların davanın taraflarınca ... Sanatlar Prodüksiyon Ltd. Şti.’ne devredildiğini ve bu nedenle davacının film ile ilgili cayma hakkına itiraz edebileceği bir hakkının olmadığını, müvekkilinin senaryosu dışında aynı dönemde çekimi TRT tarafından uygun görülen tüm eserlerin tamamına yakınının çekiminin tamamlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Fer"i Müdahil TRT vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin hiç birisinde senaryonun yapım aşamasına geçirilmesi ve belirli bir zaman ile takyidine ilişkin bir düzenleme olmadığını, eserden kaynaklanan tüm mali hakların davalı tarafından süre sınırına tabi olmaksızın tam ve alt ruhsatla devredildiğini, hakkın kullanılması için makul süre geçmediğini, davalının mali haklarını devretmiş olması sebebiyle eser ile ilgili haklarının kalmadığını, tam ruhsat ile devredilen bu eserin bedel karşılığı yeniden 3. bir şahsa devredilmesinin davalı için mümkün olmadığını, davalının yasanın amir hükmü hilafına mehil vermeksizin cayma hakkını kullanmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu savunarak, davaya müdahale taleplerinin ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ... Sanatlar Prodüksiyon Ltd. Şti. beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, cayma hakkının davalı yanca 5846 sayılı Kanun çerçevesinde usulüne uygun kullanılmadığı, bu durumda hukuki sonuçlarının cereyan etmeyeceği ve mali hakların kendiliğinden sahibine geri dönmemiş olduğu, lisans (ruhsat) ilişkisinin ortadan kalkmadığı, geçerli ve muteber olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, cayma bildiriminin geçersizliğine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarihli tedbir kararının devamına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, bilirkişilerin davacı defterlerinde sözleşmeyle kararlaştırılan bedelin ödenip ödenmediği konusunda inceleme yaptıkları, bilirkişilerin mahkemeden aldıkları yetkiyle inceleme yapmaları nedeniyle, usulsüzlük bulunmadığı gibi davacıdan senaryonun temininde de usule aykırı yön bulunmadığı, cayma bildiriminde bulunan davalının FSEK 58. maddede ön görülen eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının esaslı surette ihlal edildiğini ispatlayamadığı gibi FSEK 58/2 maddede cayma hakkını kullanan eser sahibinin noter vasıtasıyla diğer tarafa "münasip bir mehil vermeye mecbur olduğu" düzenlenmesine rağmen mehil vermediği, maddede düzenlenen mehil verilmesi istisnalarının da somut olayda bulunmadığı, 10/04/2017 tarihli 2017/748 Esas, 2017/1059 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararının davacı vekiline 25/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin HMK 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık kesin süre içerisinde teminatı yatırarak kararın infazını istemediği, 1 haftalık süre geçtikten sonra 18/05/2017 tarihinde teminatı yatırdığı, tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince kendiliğinden kalktığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine, İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 12/12/2017 tarih ve 2016/129 E., 2017/267 K.sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, cayma bildiriminin geçersizliğinin tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.