11. Hukuk Dairesi 2016/2292 E. , 2017/7476 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/12/2015 tarih ve 2014/1463-2015/916 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... ve çocuklarının davacının davalı şirketten elde edeceği kârı engellemeye çalıştığını, şirketi kendi çıkarları doğrultusunda kullandıklarını, 03/09/2014 tarihli 2013 faaliyet yılına ait olağan genel kurul toplantısının 5 nolu bendi ile 2013 yılı faaliyet yılı bilançosu kâr ile kapatılmış olmasına rağmen bu kârların gayrimenkul yatırımlarında kullanılmasına ve şimdilik ortaklara kâr dağıtılmamasına karar verildiğini, ancak kâr dağıtılmamasının asıl sebebinin davacının zor durumda kalmasını sağlamak olduğunu, bu nedenle TTK 445. maddesi uyarınca iptal edilmesi gerektiğini; yine şirket yönetim kurulu üyesi olarak ..."ın seçilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira ilgili kişinin davacının ortağı bulunduğu bir şirkette daha yönetim kurulu üyesi seçildiğini ve göreve gelir gelmez yaptığı ilk işin davayı ortaklıktan çıkarmaya yönelik olduğunu, yine davacının şirket merkezine giriş ve çıkış imkanının ortadan kaldırıldığını, ..."ın ve ..."ın şirketi borçlandırma ve usulsüz işlemler yapma riskinin olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 03/09/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline, dava süresince şirketin idaresi için kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 2013 yılı kârının dağıtılmamasının sebebinin kârın gayrimenkul yatırımlarında kullanılması olduğunu, bu gerekçenin genel kurulda alınan kararda açıkça ifade edildiğini, genel kurulun yapılmasından sonra da davalı firmanın dağıtılmayan kâr ile birçok taşınmaz aldığını, ayrıca geçmiş yıllarda yapılan genel kurullarda da kâr dağıtılmaması yönünde kararlar alındığını ve davacının da bu kararlara olumlu yönde oy kullandığını, davacının azınlık haklarının kullanılmasına yönelik olarak hiçbir girişimde bulunmadığını, davalı şirketin organlarının iş başında olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 2013 yılı olağan genel kurul toplantısında 5 numaralı gündem maddesi kararının TTK 408, 511 ve 519 maddelerine ve ayrıca şirket esas sözleşmesinin 14 ve 15. maddelerine aykırı olduğu, diğer kararların iptali nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 03/09/2010 tarihli genel kurul kararının 5. maddesinde alınan kararın iptaline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, ... şirket yönetim kurulu kararının iptaline yönelik olup gündemin 5. maddesi ile alınan kâr dağıtılmamasına ilişkin karara karşı davacının usulüne uygun olarak muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmediği gibi buna ilişkin Divan Başkanlığına verdiği herhangi bir muhalefet şerhi de bulunmamaktadır. Ayrıca davacının, yönetim kurulu üyesi olması durumunda dahi dava konusu kararın uygulanmasının davacının sorumluluğunu gerektirecek nitelikte olmaması nedeniyle de iptal davası açma hakkı bulunduğu yönündeki iddiası yerinde değildir. Bu durumda iptal davası açma koşullarının bulunmadığı gözetilmeksizin gündemin 5.maddesi ile alınan genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.