Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7379
Karar No: 2018/4020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/7379 Esas 2018/4020 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/7379 E.  ,  2018/4020 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili dilekçesinde; davalı ... aleyhine 30/05/2011 tanzim ve 30/09/2011 vade tarihli 25.000,00$ tutarındaki senetten kaynaklanan borcundan dolayı 45.510,00-TL’lik alacak nedeniyle ... 25.İcra Müdürlüğü’nün 2011/7128 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, takibin kesinleştiğini, davalının üzerine kayıtlı olan taşınmaz üzerine icra haciz tesisi işlemi yapıldığını, icra takibinin hala devam ettiğini, ... Tapu Müdürlüğü tarafından icra dosyasına yollanan 952 yevmiye numaralı yazı sonucunda davalı/borçlunun üzerine kayıtlı olan ... İli, ... İlçesi, ... Mah, ... parsel, ... sayfa, ... cilt numaralı taşınmazı üzerinde diğer davalı ... lehine 22/12/2011 tarihinde 150.000,00-TL’lik ipotek tesis işlemi yaptırmış olduğunu öğrendiklerini, söz konusu taşınmaz üzerine konan ipoteğin borcun doğumundan ve ödeme emrinin borçluya tebliğinden sonraki bir tarihte yapıldığını, davalılar arasında yapılan bu ipotek tesisi işleminin muvazaalı olup, ... ile diğer davalı ...’ın icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla bu işlemi yaptıklarını, bu nedenle davalıların İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale konu
    ipotek tesisi işleminin iptali gerektiğini, beyan ederek davanın kabulü ile davalılar arasında ipotek tesisi işleminin iptaline, taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi ve alacağın tahsili imkanının tanınmasına, dava konusu taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilerek taşınmazların tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının borçlu hakkında geçerli bir aciz vesikası belgesi almadığını, müvekkilinin tapu kaydına güvenerek hareket eden iyi niyetli 3. kişi olduğunu, müvekkili ile diğer davalı arasında organik bağ olmadığını, müvekkilinin iyi niyetinin korunması gerektiği, davacının taraf muvazaa ve mal kaçırma iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının kendi ihmali davranışları nedeniyle zarara uğradığını, davacının terkin talebinin alacak miktarı ile orantısız olduğunu, öncelikle gayrimenkulün değerinin tespit edilmesi gerektiğinden bahisle davacının haksız ve kötü niyetli hukuki dayanaktan uzak davasının reddine karar verilmesini davacının %40"tan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davanın kabulü ile ... ili ... ilçesi ... Mah. ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... lehine 22/11/2011 tarihinde 150.000,00 TL"lik ipotek tesis işleminin iptaline, taşınmaz üzerinde davacı tarafa ... 25. İcra Müdürlüğü"nün 2011/7128 sayılı dosyasındaki alacağa ilişkin olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu gayrımenkul kaydına, lehine ipotek konulan davalı ..."ın SSK çalışanı olmasına, dava konusu ipoteği almasına sebep olacak geliri olduğunun ve davalı borçlu ile arasındaki alacağın nerden kaynaklandığını ispat edememesine, İİK"nın 279/1 hükmü gereğince dava konusu gayrumenkul kaydına ipotek konulması yönünde borçlu tarafından taahhüt verilmemiş olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz
    itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.328,78 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına 11.4.2018 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

    (Muhalif)

    -KARŞI OY-

    Anayasamızın " Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. Maddesinde "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir." İfadesi ile mülkiyet hakkı korunmuş ve sadece kamu yararı amacı ile kanun ile sınırlanabileceği belirtilmiştir. Mülkiyet hakkının içeriği Türk Medeni Kanunu"nun 683. Maddesinde "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. " ifadesi ile mülkiyet hakkı korunmuştur. Ayrıca TMK 1023. Maddesine göre tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. Bu nedenle borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile yaptığı tasarrufların iptaline karar verirken alacaklıya İİK ile sağlanan tasarrufun iptali hakkı ile tapudaki tescile dayanarak iyi niyetli olarak mal edinen üçüncü veya dördüncü kişilerin mülkiyet hakkı arasında çok iyi bir denge kurulmalıdır. Mahkemece, İİK 277-284 maddelerindeki şartların oluşup oluşmadığı, özellikle İİK 280. Maddesinde "...borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme
    kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâller" hiç duraksamaya yer verilmeden somut ve objektif olarak ortaya konulmalıdır. Sübjektif bir takım değerlendirilmeler ile mülkiyet hakkı ortadan kaldırılmamalıdır.
    Somut davada mahkemece "İpotek tesisi için davacı tarafın alacağını ortaya koyması gerekirken bu yönde herhangi bir delil ibraz edememiş olduğu ve alacağın gerçek olduğu yönünde ki iddiaların soyut kaldığı, anlaşılmakla davalılar arasında ki ipotek işleminin muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği düşünülerek davanın kabulü gerekmiştir" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de öncelikle kararın gerekçesi kendi içinde çelişkilidir. Şöyle ki hem alacaklının alacağının muvazaalı olduğu belirtilmiş bu gerekçeye dayanarak da davalı borçlu ile üçüncü kişi arasında ki ipotek tesisinin iptaline karar vermiştir.
    Tasarrufun iptali nedenleri İİK 278,279 ve 280. Maddelerde sayılmıştır. Nitekim İİK 277. Maddesinde "İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir." İfadesi ile bunu vurgulamıştır. Mahkeme gerekçesine bakıldığında İİK belirtilen tasarrufun iptali nedenlerinden hangisine dayanarak tasarrufu iptal ettiğini göstermemiştir. Bu yönüyle de karar Anayasanın 141. Maddesinde "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.." düzenlemesine de aykırıdır.
    Diğer taraftan mahkemenin tasarrufun iptalinde ki "İpotek tesisi için davacı tarafın alacağını ortaya koyması gerekirken bu yönde herhangi bir delil ibraz edememiş olduğu.." gerekçesinde ispat külfetini üçüncü kişiye yüklediği anlaşılmaktadır. Oysa tasarrufun iptalini isteyen alacaklı borçlunun alacaklılardan mal kaçırma kastını ve İİK 278 ve 279. Maddelerde ki iptal nedenleri yoksa İKK 280. Maddesinde belirtilen "borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir." İfadesi gereği üçüncü kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının bilindiği veya bilinmesi gerektiğini açık delilleri ile ispatlaması gerekir. Bu yönüyle de mahkeme ispat külfetini yanlış tarafa vermesi de doğru değildir. Kaldı ki İİK 278,279 ve 280. Maddelerinin hiç birinde üçüncü kişinin tasarrufu yaparken alacağını ortaya koyması gerektiği hususu bir iptal nedeni olarak sayılmamıştır.
    Sayın çoğunluk, "İİK" nun 279/1 hükmü gereğince dava konusu gayrımenkulün kaydına ipotek konulması yönünde borçlu tarafından taahhüt verilmemiş olmasına göre" ifadesini onama kararına gerekçe olarak göstermiş ise de İİK 279/1 maddesi "Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle hacizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır:." Düzenlemesi gereği borçlu tarafından ipotek hacizden evvelki bir yıl içinde verilmiş ise iptal kapsamındadır. Oysa ipotek 22.12.2011 tarihinde verilmiş haciz ise 28.03.2013 tarihinde yapılmıştır. Bu durum karşısında İİK 279. Maddesinde yer verilen bir yıllık hak düşürücü süre geçirilmiş olduğundan gerekçe dosya kapsamına uymamaktadır.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi