11. Hukuk Dairesi 2016/5686 E. , 2017/7475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/11/2015 tarih ve 2015/399-2015/722 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21,242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... A.Ş.’ye 25.11.1999 tarihinde 5.000 TL yatırdığını, banka personelinin aldatıcı yönlendirmesi ile parasını off shore olarak yatırıldığını, müvekkilinin böyle bir talimatı olmadığını, ... A.Ş. ile ... Securıty Off Shore arasında organik bağ mevcut olduğunu, ... A.Ş. tarafından kurulmuş paravan bir şirket olduğunu, parasını alamadığını, zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL bedelli alacağın 25.11.1999 tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın sorumlu olmadığını, davanın husumetten reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin vekalet görevini yerine getirdiğini, kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, ...’nin sorumlu olduğunu, husumetin ona yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından 29.11.1999 tarihinde 6.201,42 TL olarak yatırılan mevduat alacağının davalı banka tarafından ... grubuna ait şirketlere usulsüz şekilde kredi olarak verildiği, uyuşmazlığın havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının zararına sebep olduğu gerekçesiyle davanın ıslah edilmiş haliyle kabulü, 6.201,42 TL’nin 29.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, feri müdahil ... vekili ve feri müdahil ... vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ..."ın dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434"ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava, off-shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 13.04.2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin ve feri müdahil ... vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle feri müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün res"en BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve feri müdahil ... vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.