20. Hukuk Dairesi 2016/4430 E. , 2017/9128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü, davalılardan ... ve davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 130 ada 11 parsel (eski 609 parsel) sayılı 133.522,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, iki ahşap ev ve tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi vekili, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 15/3/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A1) işaretli 65.810,80 m2, (B1) işaretli 29.105,84 m2, ve (B4) işaretli 468,24 m2 işaretli bölümlerinin tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairenin 18/03/2013 gün 1225 E. - 2808 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "...Tapuda davalılar adına kayıtlı olan taşınmazın beyanlar hanesinde de TEK lehine de irtifak hakkı şerhi bulunmaktadır. Bu tür davalarda husumetin tapu maliki ile birlikte, ayni bir hak olan irtifak hakkı sahibine de yöneltilmesi gerekir. Ne var ki, dava sadece tapu maliklerinin huzuru ile taraf teşkili sağlanmadan görülmüştür. Taraf teşkili, dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözönünde bulundurulması gerekir. Bu nedenle, TEK davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir..." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 04/11/2014 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A1) işaretli 67.638,91 m2, (B1) işaretli 30.352,45 m2 işaretli bölümlerinin tapu kaydının iptaliyle üzerindeki tüm kısıtlamalar kaldırılarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm dahili davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü, davalılardan ... ve davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden sonra 25.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1964 yılında yapılıp, 17.04.1970 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A1) ve (B1) ile gösterilen kısımlarının orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı Orman Yönetimi dava dilekçesi ile aynı zamanda çekişmeli taşınmaza davalıların müdahalesinin men’ine karar verilmesini de talep etmiş olup talebi hakkında mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca; Orman Yönetiminin davası kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre reddedilen kısım üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu yön gözetilmeksizin vekalet ücretinin kararlaştırılmamış olması da doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı TEDAŞ Genel Müdürlüğü, ... ve davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.