11. Hukuk Dairesi 2016/5644 E. , 2017/7474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2015 tarih ve 2014/1515-2015/844 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 26.11.1999 tarihinde ... A.Ş."ne 7.000,00 TL ve 3.300,00 TL olmak üzere toplam 10.300,00 TL mevduat yatırdığını, mevduatının ödenmediğini, davacının havale görünümlü mevduat topladığını, ... ile birleştirilerek ... A.Ş"ye devredildiğini ve ... da 27.12.2007 de ... Bank"a satıldığından ... Bank"ın sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkiline ödenmeyen toplam 10.300,00 TL mevduat alacağının 26.11.1999 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, TMSF ile müvekkili arasındaki devir sözleşmeleri ve 5411 sayılı Kanun maddeleri uyarınca taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkilinden bir alacağı bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili, davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, TMSF’nin sorumlu olduğunu, husumetin ona yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil TMSF vekili, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve davacının sıfatının tüketici olduğu, davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k-l, 4/3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1., 20., 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer"i müdahil ... vekili ve feri müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.
1- Mahkemece, davanın usulden reddine dair verilen kararı temyiz eden fer"i müdahil ... vekilinin dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434"üncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin ve fer"i müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer"i müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, fer"i müdahil TMSF harç alınmasına yer olmadığına, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.