Esas No: 2022/10409
Karar No: 2022/8624
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/10409 Esas 2022/8624 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/10409 E. , 2022/8624 K."İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından (mağdureler Yağmur ile Damla’ya yönelik) gerçekleştirilen yargılama sonucunda çocuğun cinsel istismarı (mağdure sayısınca) ve zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine dair Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2019 gün ve 2019/300 Esas, 2019/356 Karar sayılı hükümlerine ilişkin istinaf başvurusunun çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler yönünden esastan, zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm açısından ise karardaki mahkumiyete dair kısmın çıkarılarak yerine sanığın bu suçtan beraatine yazılması suretiyle düzeltilerek esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesince verilen 14.01.2020 gün ve 2019/2446 Esas, 2020/51 sayılı Kararın Bölge Adliye Mahkemesi ... Savcısı, sanık müdafisi ile katılan mağdureler vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 06.04.2021 gün ve 2020/4314 Esas, 2021/2803 Karar sayılı ret, onama ve bozma yönündeki kararına Yargıtay ... Başsavcılığının 22.05.2021 günlü, 14-2020/36730 sayılı itiraznamesiyle 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince katılan mağdureler vekillerinin temyiz istemlerinin reddine dair verilen karar ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen onama kararıyla sınırlı şekilde itiraz edilmesi üzerine Dairemizin 26.10.2021 gün ve 2021/20177 Esas, 2021/8686 sayılı Kararıyla itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle, bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.04.2022 gün ve 2022/9-35 Esas, 2021/274 Karar sayılı ilamıyla katılan mağdurelerin kanuni temsilcilerinin iradesine uygun olarak kanun yoluna başvurma yetkisini kazanan vekillerinin sanık hakkında verilen hükmü temyiz etmeye hakkının olduğundan bahisle itirazın kabulü ile katılan mağdureler vekillerinin temyiz istemlerinin reddine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün onanmasına ilişkin Daire kararının kaldırılmasına ve ... Savcısının temyiz isteminin yanında katılan mağdureler vekillerinin temyiz taleplerinin de değerlendirilmesi suretiyle temyiz incelemesi yapılmasına dair verilen kararla birlikte gönderilen dosya tetkik edilmekle gereği görüşüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına göre, olay günü sanığın cinsel istismar eylemlerini gerçekleştirmek amacıyla mağdureleri üvey annesiyle birlikte yaşadığı evden boş olduğunu bildiği ve 03.07.2019 tarihli kolluk olay yeri inceleme raporuna göre yaklaşık yirmi metre uzaklıktaki mağdurelere ait eve götürmesi şeklindeki eyleminin zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturması nedeniyle ilk derece mahkemesince sanığın 5237 sayılı TCK’nın 109/1, 109/3-f, 109/5, 43/2 maddeleri uyarınca mahkumiyetine dair kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde “meydana gelen olayın mağdurelerin kendi evlerinde gerçekleştiği, sanığın bu evde cinsel istismar suçunu işlediği sırada ve bu eylemiyle sınırlı süreyle mağdureleri alıkoyması fiilinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı” gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile müsnet suçtan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin bölümün karardan çıkarılarak yerine dosya içeriğiyle bağdaşmayan anılan gerekçe uyarınca sanığın bu suçtan beraatine ilişkin bölümün eklenmesi suretiyle vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi,
Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
İlk derece mahkemesince sanık hakkında müsnet suçtan dolayı temel ceza belirlenirken 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesinin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenlemeler nazara alınıp, bu kapsamda somut ve denetime elverişli gerekçe gösterilmek suretiyle alt sınırdan belirli oranda uzaklaşılması gerektiği gözetilmeden kanunda yer alan bir kısım ifadelerin tekrarlanması şeklindeki yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının somutlaştırılarak değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında, “cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri” şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli bir gerekçe niteliği taşımadığı gözetilmeden ilk derece mahkemesince anılan gerekçeyle söz konusu maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi ... Savcısı, sanık müdafisi ile katılan mağdureler vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin 14.01.2020 gün ve 2019/2446 Esas, 2020/51 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan ve düzeltilerek esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmesine, 04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.