9. Hukuk Dairesi 2016/16968 E. , 2016/13345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı ile izin ücreti, ikramiye, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili doğum izninde iken iş şartlarında esaslı değişiklik yapılarak bu değişikliğin işverence davacıya bildirilmediğini ve davacının kendisinin iş şartlarındaki değişikliği öğrenince bu görev değişikliğini kabul etmediğini yazılı olarak bildirmesine ve yasal hükme rağmen davalı işyerinin davacıya herhangi bir geçerli neden bildirmediğini iddia ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem ve ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, ikramiye alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işyeri değişikliğinin davacı izinde olduğundan davacıya bildirilemediğini, davacının aynı pozisyonda farklı bir birime bağlı olarak çalışacağını, ayrıca bu değişikliğin davacı ile aralarındaki sözleşmenin 18. maddesindeki işverenin iş şartlarında değişiklik yapma hakkına dayandığını, davacının davasının yersiz olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek; iş sözleşmesi davacı işçi tarafından 11/05/2010 tarihinde haklı bir nedene dayalı olmaksızın feshedildiğinden kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatına hak kazanılamayacağı, yıllık ücretli izinlerinin tam olarak kullandırıldığı, ikramiye ve asgari geçim indiriminin de hesaplandığı ve maaş bordrolarına yansıtılarak ödenmiş olduğundan, açılan davanın ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 15.02.2012 tarihli kararının, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.07.2014 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihinin 11.05.2010 olmasına rağmen karar başlığında 01.09.2014 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine 1.200,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Bozma kararı sonrası kurulan hükümde ise, kıdem tazminatı dışındaki alacak taleplerinin reddedilmesine karşın, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine red vekâlet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma nedeni ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK’nın geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasına 7 numaralı bent olarak “ 7-Davalı vekille temsil edildiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...’nin 13.maddesine göre belirlenen 1.800,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine” bendinin eklenmesine hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, 02.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.