16. Hukuk Dairesi 2015/9217 E. , 2017/3827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında...Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 6, 117 ada 10 ve 13 parsel sayılı sırasıyla 2.472.97, 927.41 ve 6.447,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması ve kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kaydı, irsen intikal, ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların murisleri adına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 115 ada 6, 117 ada 10 ve 13 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline ve toplamda 27720 pay kabul edilerek mirasçılar adına miras payları oranında tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların davacılara miras kaldığı, 20 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunduğu, son 20-30 yılda terörden dolayı taşınmazları kullanamamış olmalarının ise zilyetliklerine son vermeyeceği, bölgenin tümünün dağlık ve engebeli yapısı göz önüne alındığında, dava konusu ve komşu taşınmazların da benzer özelliklerde oldukları gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. Davacılar irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 117 ada 10 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar için ayrıca tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Davacıların dayandığı 4.6.1941 tarih ve 34 sıra numaralı 10.000 metrekare yüzölçümlü tapu kaydı değişir sınırlı olup, miktarından 3 kat fazlası yer kapsamına bırakılarak ve 30.899,08 metrekare yüzölçüm ile 117 ada 11 parsel sayılı taşınmaza uygulanarak davacıların murisleri adına kesinleşmiştir. Dayanılan kaydın, çekişmeli taşınmazları kapsaması söz konusu değildir. Bu haliyle ihtilaf, tespit günü itibariyle çekişmeli taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yöneliktir. Mahallinde 5.9.2014 günlü yapılan keşifte, davacıların son 20-30 yıldır dava konusu taşınmazlara güvenlik nedeniyle zilyet olamadıkları bildirilmiştir. İktisap koşullarının değerlendirilmesi bakımından yapılan keşif hüküm kurmaya yeterli değildir. Taşınmazların niteliği gereği imar-ihyasının ne zaman yapılmaya başlanıp ne zaman tamamlandığı, tarımsal amaçlı zilyetliğin ne zaman başladığı hususlarında hava fotoğrafları üzerinde de inceleme yapılması gerekirken bu hususta bir araştırma yapılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca; öncelikle ham toprak vasıflı taşınmazlardaki zilyetliğin iradi olarak terk edilmiş olup olmadığı, terk edilmemiş ise taşınmazların hangi tarihte imar-ihya edildiği, hangi tarihte imar-ihyaya başlanıp bitirildiği ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihler arasında sürdürüldüğünün tespiti bakımından 5.9.2011 tarihli tespit gününden geriye doğru 15; 20 ve 25 yıl önceki döneme ait hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan ve çekişmeli taşınmaz bölümünün terk edilmesinden önceki durumunu bilebilecek yaşta şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, zilyetliğin iradi olarak terk edilmiş olup olmadığı, terk edilmemiş ise taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği ve ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihler arasında sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazların varsa yukarıda belirtilen tarihlere ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazların niteliği ile taşınmazlar üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan ise taşınmazların öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, fen bilirkişinden ise keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.