9. Hukuk Dairesi 2015/2617 E. , 2016/13333 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin çalışma süresi içerisinde her iki firmanın işlerini yaptığını, müvekkilinin 05/10/2005-27/02/2013 tarihleri arasında her iki davalı şirkette çalışmasının bulunduğunu, aylık 2.500 TL net ücret ile depocu olarak çalıştığını, asgari ücretin üzerindeki ücretin elden ödendiğini, davalı iş yerlerinin aynı adreste yer aldıklarını, ortaklarının ve faaliyet konularının aynı olduğunu, müşterek işveren konumunda bulunduklarını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 04-05 ve 06.03.2013 tarihlerinde mazeret bildirmeden işyerine gelmediğini, iş akdinin İş Kanunu"nun 25/II-g uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının bir başka işyerinde çalışmak amacıyla iş akdini kendisinin sona erdirdiğini, tüm maaş ve işçilik haklarının ödendiğini, belirttiği aylık ücretin de gerçeği yansıtmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi aylık 2.500 TL net ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına itibarla davacının ücreti aylık net 1.600 TL olarak kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacının en son net 1.600 TL ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de; davacının tanık olarak anlatımlarının bulunduğu Bakırköy 4. İş Mahkemesinin 2010/885 E-2013/285 K. sayılı dosyasında 28.06.2012 tarihindeki yeminli ifadesinde; “...Ben 800 TL maaş alırım…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Bu beyanın davacıyı bağlayacağı gözetilerek, davacının beyanda bulunduğu tarih itibariyle net 800,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilmeli ve bu tarihten sonra fesih tarihine kadar asgari ücrete iki kez zam yapıldığı dikkate alınarak davacının fesih tarihindeki aylık ücreti belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.06.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
(M)
KARŞI OY
Çoğunluk görüşü ile yerel mahkemenin kararı, “davacının tanık olarak dinlendiği dosyada 28.06.2012 tarihli beyanında “ben 800,00 TL maaş alırım” şeklinde beyanda bulunduğu, bunun bağlayıcı olacağı, bu ücrete fesih tarihine kadar asgari ücrete iki kez zam yapıldığı da dikkate alınarak, fesih tarihindeki ücreti belirlenerek, tazminat ve alacaklara esas ücretin belirlenmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde son ücretinin fesih tarihi olan 27.02.2013 tarihinde net 2.500,00 TL olduğunu iddia etmiş, Mahkemece emsal ücret araştırması yapılarak en son net 1.600,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Davacının mahkeme huzurundaki beyanı sadece alındığı dönem için dikkate alınmalıdır. Fesih tarihi daha sonradır. Kıdemli ve vasıflı işçidir. İşveren bu süreçte daha fazla zam yapmış olabilir. Emsal ücret araştırmadı yapılmıştır. Bu beyanı fesih tarihindeki ücreti kapsamadığından, bu nedenle kararın bozulması isabetli olmamıştır. Çoğunluk görüşüne bu nedenle katılınmamıştır. 02.06.2016