Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4344
Karar No: 2020/382

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/4344 Esas 2020/382 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/4344 E.  ,  2020/382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... köyü, 105 ada 81 parsel sayılı 17.703,55 m² yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla maliki bilinmediğinden bahisle davalı Hazine adına tesbit ve tapuya tescil edilmiştir.
    Davacı ... vekili, davacının taşınmazı 1997 yılında satış senedi ile satın aldığı, malik sıfatına sahip olduğu, lehine eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından, taşınmazın müvekkili tarafından fiilen ekip biçme amacıyla alınmadığı, emeklilik hayatı ve geleceğe yönelik yatırım amaçlı satın alındığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/12/2013 gün ve 2013/6440 E. - 11163 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “mahkemece, taşınmaz başında bir fen ve bir ziraat yüksek mühendisi bilirkişisi ile yerel bilirkişiler ve tarafların gösterecekleri tanıklar olduğu halde, yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazın öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı, taşınmaz üzerinde gerçek kişiler yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla el değiştirip değiştirmediği hususu araştırılmalı, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazın niteliği hususunda, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı, niteliği, eğimi, kaç yıl önce imar ve ihya edildiği, ne zamandır tarımda kullanıldığı, kaç yıldır kullanılmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazda zilyetlik koşulları oluşmuş ve iradi terk söz konusu değil ise tarafların delilleri doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar” verilmesi gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile Bursa ili, Yenişehir ilçesi, Kirazlıyayla köyü 105 ada 81 nolu Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1997 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları ile 01/05/2007 - 30/05/2007 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastro çalışmaları vardır.
    Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi; çekişmeli taşınmaz hakkında zilyetlikle mal edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, bozma kararından sonra yapılan keşifte dinlenen ziraat bilirkişi “önceleri tarım yapıldığı, ancak son yıllarda tarımsal faaliyet yapılmadığı gözlemlenmektedir” tespitinde bulunmuş,
    orman bilirkişi 1971 tarihli hava fotoğrafında tarımsal faaliyet yapılan yer olduğunu bildirmiş, kadastro tarihinden 15-20 yıl önceki hava fotoğraflarını incelememiş, iade kararı üzerine keşifte dinlenen uzman orman bilirkişi, ziraat bilirkişi ve harita mühendisi bilirkişi müşterek imzalı raporlarında 1991 tarihli hava fotoğrafında tarım amaçlı kullanım bulunduğu, tahıl ürünü olduğu bildirilmiş olup, 1991 tarihli hava fotoğrafı çıplak gözle incelendiğinde bilirkişi tespiti ile uyumlu olmadığı gözlemlenmektedir. Bu haliyle, süre yönünden zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Ayrıca davacı eklemeli zilyetliğe dayandıkları halde zilyetliği edindiklerini belirttikleri bayiler yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı 40/100 dönüm norm kısıtının aşılıp aşılmadığı da araştırılmamıştır.
    O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1987 ile 2007 tarihleri arasındaki tüm hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritaları ile varsa belirtilen tarih aralığına ait tüm ortofoto haritaları getirtilerek, bundan sonra mahallinde önceki keşiflerde görev almayan halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan toprak konusunda uzman bir ziraat mühendisi, iki harita - jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve bir harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdiği tanıkların tümü hazır olduğu hâlde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, zilyetliğin türü, zilyetliğin terk edilip edilmediği, zilyetliğe konu edilip de zilyetlik terk edilmiş ise ne zaman terk edildiği, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi hâlinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, harita mühendisi bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dosyada bulunan bilirkişi raporlarından uygulama ve araştırmada kullanıldığı anlaşılan 1991 tarihli hava fotoğrafı ile getirtilen hava fotoğrafları ve ortofoto haritalarının ölçekleri kadasrto paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de bu belgelerin ölçeğine çevrilip çakıştırıldıktan sonra, çekişmeli taşınmaz komşularıyla birlikte bu harita ve hava fotoğraflarında gösterilmeli, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, üzerindeki bitki örtüsü, belirtilen tarihlerde kullanım bulunup bulunmadığı, kısmen kullanılan yerlerden ise ne kadarlık kısmının kullanıldığı, tasarruf sınırlarının olup olmadığı, tasarruf sınırları var ise komşu taşınmazların kullanımından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, belirli bir süre kullanım olupta zilyetlik terk edilmişse ne zaman terk edildiği belirlenmeli, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsü (özellikle bitkilerin aşı yaşları), zilyetlik terk edilmiş ise ne zamandan beri kullanılmadığını içerir, önceki bilirkişinin esas ve ek bilirkişi raporlarını irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, uzman orman ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilerden tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, belirtilen tarihlerde kullanım bulunup bulunmadığını, tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığını belirtir şekilde rapor alınmalı, davacının zilyetliği edindikleri bayileri yönünden 40/100 dönüm norm kısıtının aşılıp aşılmadığı araştırılmalı, böylece tespit tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin olarak tüm deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi