
Esas No: 2013/655
Karar No: 2013/769
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/655 Esas 2013/769 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/655 E. , 2013/769 K.- İDARENIN DAVA KONUSU TAŞINMAZA KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMASINDAN DOĞAN ZARARIN TAZMININE YÖNELIK BULUNAN DAVANIN, HAKSIZ FIILLERE ILIŞKIN ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERINE GÖRE ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI, IMAR PLANINDAN KAYNAKLANAN TAZMINAT DAVASININ ISE İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI GEREKTIĞI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 10
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacılar : 1- N.N.B., 2-M.B. Vekilleri : Av. S.M.A., Av. M.A. Davalılar : 1- Kocasinan Belediye Başkanlığı Vekili : Av. B.D., Av. F.A. 2- Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vekili : Av. O.E. O L A Y : Davacılar vekilleri özetle; davacıların Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi 6326 ada 7 ve 9 parsel sayılı parsellerin hissedarı olduklarını, taşınmazların onanmış 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında kamu hizmetine ayrıldığını, dava konusu taşınmazlara davalı idarelerin kamulaştırmasız el atması nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000 TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. Davalılar vekilleri süresi içerisinde görev itirazında bulunmuştur. Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesi: 08.05.2012 gün, E:2012/24 sayı ile, davalılar vekillerinin görev itirazının reddine karar vermiştir. Davalılar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Kocasinan Belediye Başkanlığı vekillerinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdikleri dilekçe üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı"na gönderilmiştir. Danıştay Başsavcısı: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8"inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"nci maddesinin 1"inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 13.05.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Kocasinan Belediye Başkanlığı vekillerinin anılan Yasanın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptıkları görev itirazlarının reddedilmesi ve dahi 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunmaları üzerine Danıştay Başsavcısı"nca, davalılar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Kocasinan Belediye Başkanlığı açısından, 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, İdarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davada haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinin, imar planından kaynaklanan tazminat davasının ise idari yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacıların hissedar oldukları taşınmazların imar planlarında kamu hizmetine ayrıldığı belirtilmek suretiyle, taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının kullanılamayacak şekilde kısıtlandığı gerekçesiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000TL nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı idare vekillerinin görev itirazının reddine ilişkin Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 08.05.2012 gün, E:2012/24 sayılı kararından sonra, davalı idare vekillerince olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yönünde sunulan talep dilekçesine karşılık, davacılar vekilleri tarafından verilen cevapta, davaya konu taşınmazlardan 6326 ada 9 parsel sayılı taşınmaza idarece kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı, fiili el atma nedeniyle açılan tazminat istemlerinde görevli yargı yerinin adli yargı mahkemelerinin olduğu ifade edilmiş olup, davalı idare tarafından dosyaya bu hususun aksine bir delil ibraz edilmediği gibi, dosya arasında bulunan 25.05.2012 tarihli bilirkişi raporu kapsamında da bu hususun belirlendiği 6326 ada 9 parselin bir kısmına kilitli taş döşenmek suretiyle kaldırım yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, davaya konu taşınmazlardan 6326 ada 9 parsel sayılı taşınmazın fiilen yolda kaldığı ve böylece iş bu taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığı anlaşılmıştır. Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazlardan bir tanesine fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır. Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır. Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir. İdarenin dava konusu taşınmazlardan 6326 ada 9 parsele kamulaştırmasız el atması karşısında, bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir. Diğer taraftan, davaya konu 6326 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, taşınmazın imar planında yolda kaldığı belirtilmiş olup, bu parselde de herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığı gibi yol çalışmasının da yapılmadığı, dolayısıyla bu taşınmaza fiili olarak el atılmadığı ifade edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur. a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır. b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir. Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir. İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir. c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, davaya konu 6326 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak; imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında yolda kaldığı, bu taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği, davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan 1822 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olan davanın ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; 1-Davaya konu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi, 6326 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde Adli Yargı yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun reddi gerektiği, 2-Davaya konu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi, 6326 ada 7 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde İdari Yargı yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nı başvurusunun kabulü ile davalılar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve Kocasinan Belediye Başkanlığı vekillerinin görev itirazlarının Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde, davaya konu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi, 6326 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde ADLİ YARGI yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN REDDİNE, davaya konu Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yavuz Selim Mahallesi, 6326 ada 7 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın görüm ve çözümünde İDARİ YARGI yeri görevli olduğundan Danıştay Başsavcısı’nı BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, davalılar Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Kocasinan Belediye Başkanlığı vekillerinin GÖREV İTİRAZLARININ REDDİNE İLİŞKİN Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 08.05.2012 gün, ve E:2012/24 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 13.05.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.