20. Hukuk Dairesi 2016/6732 E. , 2017/9118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... mahallesi 143 ada 3 parsel sayılı 959,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki hali arazi niteliğinde bulunduğundan hali arazi niteliğiyle 27/05/1988 günü Hazine adına tespit edilmiş, 30/05/1989 ilâ 31/07/1989 tarihleri arasında askı ilânı yapılmış, askı ilânı süresinde Orman Yönetimi ve ...’in itirazı komisyonca incelenerek 24/10/2003 tarihli ek karar ile 143 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tarla niteliğiyle tamamı 8 hisse itibariyle 2/8 hissesinin... kızı..., 1/8 hisseden 6/8 hissesinin... evlatları ..., ...,...,...,... ve ... adına tesciline karar verilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla, birleşen dosyada ise Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Yargılama sırasında ... çekişmeli taşınmazın bir kısmının adına tescili gerektiği iddiasıyla harçlı olarak davaya katılmıştır.
Mahkemece Hazinenin davasının kabulüne, Orman Yönetiminin ve müdahil davacıların davasının reddine, çekişmeli taşınmazın ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalılar..., ... ve ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 18/12/2014 gün 9456 E. - 10755 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2) Davalılar..., ... ve ...’in temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davalılar yararına zilyetlikle edinme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle Hazinenin davası kabul edilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki, yöntemince yapılan araştırma neticesinde çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerdenolduğunun belirlendiği, eylemi olarak üzerinde orman ağacı bulunmadığı, ziraat bilirkişi tarafından tarım arazisi niteliğinde olduğunun bildirildiği, tanıklar tarafından davalılara ait olduğunun beyan edildiği, komşusu 143 ada 2, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tarla niteliğiyle kesinleştiği ve tarım arazileri ile bütünlük arz ettiği anlaşılmakta olup Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davacı Hazine ve Orman Yönetimi ile katılan ...’nın davalarının reddine, çekişmeli 143 ada 3 sayılı parselin davalılar adına 1/6şar hisse itibariyle tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Mahkemece davacı Hazine, birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ve katılan ...’nın davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş olup, her bir davacının davasında ret sebebi ortak olan davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesi uyarınca tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, kendisini vekille temsil ettiren her bir davalı için davacılar Orman Yönetimi, Hazine ile müdahil davacıdan müştereken ve müteselsilen vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemişse de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu nedenle hüküm fıkrasında yer alan “Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden vekilin emek ve mesaisine karşılık Kadastro Kanununu 31. maddesi uyarınca 300,00 TL vekalet ücretinin davacılar Orman İdaresi ile Maliye Hazinesi ile Müdahil davacıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı ..."e verilmesine,
Davalılar ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden vekillerinin emek ve mesaisine karşılık Kadastro Kanununu 31. Maddesi uyarınca 750,00.-TL vekalet ücretinin davacılar Orman Yönetimi, Hazine ile Müdahil davacıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılar ... ile ..."e verilmesine” cümlelerinin hükümden çıkartılarak yerine;
“Davacı Hazinenin davasında kendisini vekille temsil ettiren ve ret sebebi ortak olan davalılar ..., ... ve ... lehine Kadastro Kanununun 31/3. maddesi gereğince 350,00.-TL vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
Birleştirilen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasında kendisini vekille temsil ettiren ve ret sebebi ortak olan davalılar ..., ... ve ... lehine Kadastro Kanununun 31/3. maddesi gereğince 350,00.-TL vekalet ücretinin davacı ... Yönetiminden alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
Katılan ...’nın davasında kendisini vekille temsil ettiren ve ret sebebi ortak olan davalılar ..., ... ve ... lehine Kadastro Kanununun 31/3.maddesi gereğince 350,00.-TL vekalet ücretinin katılan ... Ordukay’dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine” cümlelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/11/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.