12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/23940 Karar No: 2011/3371
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/23940 Esas 2011/3371 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/23940 E. , 2011/3371 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Meriç İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/06/2010 NUMARASI : 2008/30-2010/9
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından 04.09.2008 tarihinde bonoya dayalı olarak borçlu S. İ. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçlunun ölü olduğundan bahisle alacaklı vekilinin talebi üzerine mirasçıları adına çıkarılan örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, mirasçılar Ü, İ ,H. İ., Ş. İ. ve T.İ.’in icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettikleri görülmektedir. Takip borçlusu Süleyman İşler’in dosyada mevcut Meriç Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.04.2008 tarih ve 198/183 sayılı veraset ilamına göre; 04.03.2008 tarihinde takip açılmadan önce öldüğü anlaşılmaktadır. 4.5.1978 tarih ve 4/5 sayılı İBK’na göre ölü kişi hakkında takip yapılamaz; açılan takip mirasçılarına yöneltilemez. Bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülmesi mümkün olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerekir. O halde mahkemece açıklanan nedenle re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; İİK.nun 170/3.maddesinde inkar edilen imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması halinde itirazın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Adli Tıp Kurumunun 08.01.2010 tarihli raporunda inkar edilen imzanın borçlu S. İ.’e ait olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Bu durumda yasada öngörülen "inkar edilen imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması" koşulunun gerçekleşmediğinin ve senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıda olduğunun düşünülmemesi de doğru değildir.(HGK.nun 26.4.2006 tarih ve 2006/12-259 esas) SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.