11. Hukuk Dairesi 2016/5425 E. , 2017/7460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2015 gün ve 2014/418-2015/327 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin motorlu taşıtlar için hava ve yağ filtresi, buji, antifiriz ürettiğini, müvekkili şirketin TPE nezdinde tescilli 103026 sayılı “...” ve 86918 sayılı “...” markalarının bulunduğunu, davalının, müvekkili şirket ve selefleri ile geçmişte ticari ilişki içinde olduğunu, ticari ilişkinin sona ermesi üzerine müvekkili şirketin markalarını değiştirerek veya birleştirerek mütecaviz markalar oluşturduğunu, 12. sınıf ürünler için işbu davaya konu olan 2012/34510 sayılı ... ibareli marka başvurusunu yaptığını, bu markanın ... markasından yola çıkılarak oluşturulduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, davalı başvurusunun müvekkilinin markaları ile karıştırma ihtimali oluşturacak kadar görsel ve işitsel açıdan benzer olduğunu, tüketiciler tarafından müvekkilinin bir markası olarak algılanacağını, davalı başvurusuna konu ürünlerin müvekkili markasına konu ürünlerle aynı ya da çok benzer ürünler olduğunu ileri sürerek TPE YİDK kararının iptaline, 2012/34510 sayılı “...” ibareli marka başvurusunun tescil edilmesi durumunda bütün mallar için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Limited Şirketi, önceden davacı şirket adına üretim yaptığını, tek satıcılık ilişkisi çerçevesinde ... markalı ürünleri ...’de sattığını, davaya konu markanın davacı markası ile hiçbir benzer yanı olmadığını, karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceğini, ... ibaresinin “... Filtreleri ve Geri Dönüşümlü Mekanik Parçalar” (...) ifadesinin İngilizce baş harflerinden oluşan bir kısaltma olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... ibaresinin de ilk bakışta ... unsurlu davacı markalarını çağrıştırdığı, davalının tescil etmek istediği markanın ... markasını çağrıştırmak için özel olarak tasarlanmış bir marka olduğu, davalının “...” ibaresinin varlığı ve markanın esas unsurunun bu kelimelerin ilk harflerinden oluşmasından kaynaklandığı savunmasına itibar edilmediği, dava konusu markanın tescil başvurusunun kötü niyetle yapıldığı gerekçesiyle TPE YİDK"nın kararının kötüniyet ve 8/1-b md gereğince iptaline, marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz isteği harca tabi ise, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz eden, harcını ödemiş olduğu temyiz dilekçesini daha sonraki bir tarihte mahkeme kalemine verirse, temyiz talebi temyiz dilekçesinin mahkeme kalemine verildiği tarihte yapılmış sayılır. Somut olayda temyiz isteği harca tabidir. Davalı TPE vekiline 23.03.2016 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmiş, davalı tarafından 08.04.2016 tarihinde temyiz dilekçesi verilmiştir. Bu tarih itibariyle 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunmaktadır. Her ne kadar davalı TPE vekili tarafından temyiz harcı süresinde yatırılmış olsa da temyiz dilekçesinin kaydı temyiz süresi içinde yapılmamıştır. Bu durumda davalı TPE vekili tarafından süresinde yapılmış bir temyiz istemi olmadığından temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı TPE vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.