14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7670 Karar No: 2016/343 Karar Tarihi: 14.01.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7670 Esas 2016/343 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/7670 E. , 2016/343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ile muris arasındaki soybağının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği belirtilmiştir. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Somut olaya gelince; davacı, dedesi ......’in babası ......’e ait veraset ilamının çıkarılarak tarafına verilmesini talep etmiştir. Mirasçılık belgesine ilişkin davalarda öncelikle nüfus kayıtlarına göre mirasçılık ve miras paylarının belirlenmesi gerekir. Nüfus kayıtlarının bulunamaması halinde her türlü delil ile mirasçılık ilişkisinin kanıtlanması mümkündür. Bu nedenle davacıya öncelikle ilgili nüfus kayıtlarını ibraz etmesi için, nüfus kayıtlarına ulaşılamaması halinde talebiyle ilgili diğer delillerini bildirmek üzere kendisine süre verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.