Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8936
Karar No: 2018/3993
Karar Tarihi: 10.4.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8936 Esas 2018/3993 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8936 E.  ,  2018/3993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili ile katılma yolu ile davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 24/12/2011 tarihinde, müvekkillerinin müşterek çocukları ..."nun, davalılardan ..."nin işlettiği, sürücü davalı ..."ın sevk ve idaresinde bulunan ... plaka sayılı şehir için yolcu taşıyan minibüsün çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda sürücü ..."ın % 60 oranında kusurlu bulunduğunu ve bu kaza nedeniyle de ceza mahkemesince taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan hakkında dava açıldığını, maddi tazminat yönünden sigorta şirketince 18.391,00 TL ödeme yapılmış ise de bu meblağın maddi zararı karşılamadığını belirterek her davacı için 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 255,00 TL defin giderinin olay ve temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan; davacı anne ... için 27.000,00 TL, davacı baba ... için 23.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında destekten yosun kalma zararıyönünden maddi tazminat taleplerini davacı ... için 33.395,10 TL"ye ve davacı ... için 17.901,49 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ..., kazanın oluşumunda asli kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, işleten sıfatı ile sorumlu tutulan müvekkilinin meydana gelen kazada herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... şirketi vekili, davacılara davadan önce ödeme yapıldığını, ödeme yetersiz olmadığından ... 111. maddesi uyarınca davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacılar ... için 33.395,10 TL destekten yoksun kalma tazminatı, ... için 17.901,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve defin giderinden oluşan toplam 51.296,59 TL maddi tazminatın, davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihi olan 24/12/2011 tarihinden, davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 09/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve de davalı ... şirketi yönünden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacılar ... için 25.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 24/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalılar ... ve ... vekili ile katılma yolu ile davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin tüm ve davalılar ... ve ... vekili ile ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacıların ortak çocuğu ... ... ... Lisesi 9.sınıf öğrencisiyken vefat etmiştir.
    Hükme esas alınan (ek)hesap raporunda desteğin üniversite eğitimi alacağı varsayılarak asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceği kabulü, ailenin sosyo-kültürel durumu ve müteveffanın eğitim hayatındaki başarısı dikkate alındığında isabetli olmakla birlikte, müteveffanın vefat tarihinde lise öğrencisi olup henüz mesleğine dair bir seçim yapmadığı ve mesleki bir eğitim almaya başlamadığı dikkate alındığında, belli meslek gruplarına göre belirlenen ortalama gelir düzeyi esas alınarak asgari ücretin 4.08 katı gelir elde edeceği kabulü ile yapılan hesaplamanın hükme esas
    alınması yerinde olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, ortalama üniversite mezunu bir kişinin üniversiteyi bitirme zamanı ve iş bulma süresi de gözetilerek elde edebileceği gelir yönünden araştırma yapılması, bu tespitlerden sonra desteğin belirlenen geliri üzerinden maddi tazminat hesaplaması yaptırılması gerekirken, asgari ücretin 4.08 katı düzeyinde gelir elde edeceği varsayımına dayanan bilirkişi raporuna göre, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-2918 sayılı ..."nın 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
    Somut olay nedeniyle davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından davacı anne ve babaya davadan önce ödeme yapılmış, taraflar arasında 03.12.2012 tarihli ibranameler imzalanmıştır. Eldeki davanın 11.12.2012 tarihinde açılmış olmasına göre, ..."nın 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği görülmektedir.
    Bu durumda; destek tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında ..."nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar ... ve ... vekili ile ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin,2 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 934,10 TL fazla alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Anonim Türk Sigorta Şirketi, ... ve ..."a geri verilmesine 10.4.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi