14. Hukuk Dairesi 2014/15718 E. , 2016/329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden tarafından, 19.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tavzih istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 28.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu .......... İli ............... İlçesi ................ Mahallesi 604 ada 1 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle, diğer taşınmazlar üzerindeki ortaklığın ise satılarak giderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm, tarafların temyiz etmemesi üzerine mahkemece 09.01.2007 tarihinde kesinleştirilmiştir.
Davalı ..... 19.03.2014 tarihli dilekçesiyle, aynen taksimine karar verilen taşınmazda hak sahibi bulunan .........."ın adının yazılmaması sebebiyle ilamın icrasının yapılamadığını ve payına düşen ve kesinleşen hakkını alamadığını belirterek, 604 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynen taksiminde yapılan hatanın tavzih yoluyla giderilmesini hükmü veren mahkemeden talep etmiş, mahkemece 28.03.2014 tarihli ek kararla, talebin esasa yönelik olduğu ve HMK"nın 305. maddesi kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Tavzih kararı, davalı ................ tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 304/1 maddesi, ""Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir."" hükmünü amirdir.
Somut olaya gelince, temyiz eden davalı aynen taksimine karar verilen taşınmazda hak sahibi bulunan .........."ın adının yazılmadığından bahisle tavzih talebinde bulunmuş ise de mahkemece aynen taksim için yapılan kur"a işlemine esas alınan veraset ilamında ............... isminin iki kere yazıldığı, ilamın arka sayfasındaki tavzih kararıyla veraset ilamında hüküm fıkrasında 2. sıradaki mirasçı 1935 doğumlu ............... (...........) olarak belirtilen mirasçının 1935 doğumlu .......... olarak tavzihine karar verildiği, bu mirasçıya mahkemece yapılan kur"a işleminde hükme esas alınan bilirkişi Ek-1 raporunda (B) harfi ile gösterilen yerin isabet ettiği ve bunun mahkemece verilen aynen taksime ilişkin hüküm fıkrasında gösterildiği anlaşılmıştır. Ancak, dosya içerisindeki bilirkişi ......... tarafından düzenlenen 21.03.2006 tarihli rapora itibar edilerek, raporda A, B, C, D, E, F ve G ile gösterilen ve karşılarında yüzölçümleri yazılı yerlerin çekilen kur"aya göre isabet eden şahıslar adına tesciline dair kurulan hükümde (F) ile gösterilen 2/12 hisseli 1444,50 m2 yüzölçümündeki yerin ............. mirasçılarından 1931 doğumlu ............... adına tesciline karar verilmesi gerekirken bu paydaşa yönelik hüküm kurulmasının unutulduğu, bu durumun HMK"nın 304/1 maddesinde sözü edilen açık hata niteliğinde bulunduğu, bu yüzden kararın infaz edilemediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, infazda tereddüt yaşanmaması için tavzih talep eden davalı ................"ın talebi değerlendirilerek HMK"nın 304. maddesindeki usule uyulmak suretiyle 26.04.2006 tarihli celsede gerçekleştirilen kur"a işlemine göre aynen taksimine karar verilen taşınmaza ilişkin ek-1 no"lu raporda (E) ile gösterilen kısmın mirasçılardan ................"a, (D) ile gösterilen kısmın mirasçılardan ..... (............)"a, (B) ile gösterilen kısmın mirasçılardan 1935 doğumlu ............... (...........)"ya, (C) ile gösterilen kısmın mirasçılardan .................."a, (F) ile gösterilen kısmın mirasçılardan 1931 doğumlu ..............."a, (G) ile gösterilen kısmın mirasçılardan ................."a, (H) ile gösterilen kısmın mirasçılardan ............."a isabet ettiği ve kur"a işlemine esas alınan dosya içerisinde mevcut muris ............."a ait veraset ilamında tavzih yoluna gidildiği hususu da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken tavzihi istenen hususun esasa yönelik olduğu ve HMK"nın 305. maddesi kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.