Esas No: 2019/1714
Karar No: 2020/104
Karar Tarihi: 07.01.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1714 Esas 2020/104 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2017 tarih ve 2014/218 E- 2017/296 K. sayılı kararın asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen 11/12/2018 tarih ve 2018/376 E- 2018/1043 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin iki ortaktan oluşan bir aile şirketi olduğunu, şirket ortağı ... ve ailesinin hukuka aykırı işlemleri sebebiyle ortaklar ve aileler arasında anlaşmazlık çıktığını, tarafların 19/01/2009 tarihli sözleşme ile ortaklık ilişkisini sona erdirdiklerini, davalının 2010/20170 ve 2011/04660 numaralı “BETA TRANSFORMATÖR+ŞEKİL”, 2013/92624 numaralı “BT BETA TRANSFORMATÖR KALİTEYE DÖNÜŞEN GÜÇ+ŞEKİL”, 2013/15512 numaralı “BETA TRANSFORMATÖR
KALİTEYE DÖNÜŞEN GÜÇ+ŞEKİL” ve devir aldığı 2004/46572 numaralı “BETA” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 05/02/2009 tarihli karar ile GAL-SA Sıcak Daldırma Galvaniz San. ve Tic. Ltd. Şti. olan unvanını Beta Transformatör Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak değiştirip, şirket maksat mevzuunu da müvekkili şirket ile aynı olacak şekilde değiştirdiğini, “BETA” ibaresi ve logosunun, yine “BETA TRAFO” ve “BETA TRANSFORMATÖR” ibarelerinin ise davacı şirketin kurulduğu 1997 yılından beri davacı tarafından kullanılarak maruf ve meşhur hale getirildiğini, ticaret sicilinde şirket unvanında bu ibarenin yer aldığını, “BETA” marka ve logosunun ilk olarak tescili için TPMK’ya 99/018596 numarası ile başvuruda bulunulduğunu, davalının 2009 yılında şirketi oluşturduktan sonra muvazaalı olarak marka ve logoya tecavüz ederek davalı adına marka ve logoyu kullanmaya başlayıp 18/02/2009 tarihinde TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket yetkilisinin marka ve logoyu davacı şirketin maruf ve meşhur hale getirmesi sebebiyle 22/05/2009 tarihinde TPMK’ya davacı şirket adına marka başvurusunda bulunup davalı şirketin başvurusuna da itiraz ettiğini, davalı şirket başvurularının reddedildiğini, davalı şirketin başka bir şehirde ve farklı bir alanda faaliyet gösteren dava dışı Şendur Elek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait “BETA” ibareli 2004/46572 numaralı markayı 02/04/2010 tarihinde satış yolu ile devralıp TPMK nezdinde şirket adına tescil ettirdiğini, davalı şirket yetkililerinin müvekkili şirkete ait tüm maddi ve gayri maddi mal varlıklarını şirketi ele geçirerek evrak üzerinde davalı şirkete aktardığını, müvekkili şirket müşterilerinin müvekkili ile ticaret yaptıkları zannı ile aynı adreste faaliyet gösteren davalı şirket ile ticaret yaptığını, davalı şirketin gerçekte var olmayan bir şirket olduğunu, bu konuda Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/229 E. sayılı dosyası ile açılmış ve derdest olan haksız rekabet davası bulunduğunu, bu davada alınan bilirkişi raporlarında “BETA” ibaresi ile ilgili gerçek hak sahipliği ve önceye dayalı kullanımın müvekkili şirkete ait olduğunun belirtildiğini ileri sürerek, davalı şirkete ait 2004/46572, 2010/20170, 2011/04460, 2013/15512 ve 2013/92624 numaralı markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine, davalının “BETA” markası ile ürettiği ve satışını yaptığı yurt içi ve yurt dışı ürünlerin toplatılmasına, ürünlerin üretildiği tüm üretim araçlarına el konulmasına, kararın masrafları davalıdan alınarak Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazetede yayın ve ilanına, davalının ticaret sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise, zamanaşımı, hak düşürücü süre, mükerrerlik, husumet ve ehliyetsizlik itirazlarının yanında davacının 2004/46572, 2011/04460, 2013/15512, 2013/92624 ve 2016/44361 numaralı markalarının müvekkilinin “BETA unsurlu markasına 556 sayılı KHK 74. maddesi gereğince tecavüz oluşturduğunu, “BETA” ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliği ve önceye dayalı kullanımın müvekkiline ait olduğunu, davacının fiillerinin müvekkili aleyhine haksız rekabet oluşturduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği 22/06/1994 tarihli (152176 önceki numara) 2004/46572 numaralı markanın davacının unvanından önceki tarihli olduğunu, bu sebeple davacının müvekkiline karşı öncelikli bir hakkının bulunmadığını, davacının hak düşümü süresi geçtikten sonra davayı açmış olması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, davacının “BETA” ibaresini markasal olarak kullanmadığını, salt ticaret unvanına dayalı müvekkilinin markalarının iptalini isteme yetkisinin bulunmadığını, ayrıca “BETA” ibaresinin sicilden terkini ile ilgili Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/229 E. sayılı dosyasından da talepte bulunulması sebebiyle bu taleple ilgili derdestlikten red kararı verilmesi gerektiğini, tescilli markanın toplatılması talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise, 2004/46572, 2011/04460, 2013/15512, 2013/92624 ve 2016/44361 numaralı “BETA” esas unsurlu markalarının davalının tescilsiz “BETA” unsurlu markasına tecavüz etmediğinin tespitine, davalının gönderdiği ihtarname ile müvekkilinin tescilli markalarını kullanmamasını istediğinden muarazanın giderilmesine, 2004/46572 numaralı markasına davalının yaptığı tecavüzün tespiti ve meni’ine, “BETA” ibaresinin markasal kullanım önceliğinin ve hakkının müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı yanında fer"i müdahil ... vekili, davacı şirket adına davayı açan vekilin Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/524 E. sayılı dosyası ile sadece davalarda davacı şirketi temsil etmek üzere görevlendirildiğini, dava konusu olaylar ile ilgili karşı tarafın her türlü eylem ve işleminden haberdar olamayacağını, ayrıca şirketin diğer ortağı ...’nun da şirket aleyhine hareket etmesi sebebiyle davaya davacı yanında feri müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, markayı meşhur hale getiren ve kullananın davacı olduğu, davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiği, davacının gerçek hak sahibi olduğu, davalı şirket tescilinin kötü niyetle yapıldığı, 2004/46572 sayılı “BETA” ibareli markanın devri ile ve sonraki iş ve işlemlerde davalının kötü niyetle davranması sebebiyle davalının diğer tescilli markalarının da hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi gerektiği, davalının kötü niyetli olması, gerçek hak sahibi davacı olduğundan haksız rekabet koşullarının oluştuğu ve tecavüzün önlenmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 2011/ 04660, 2013/92624, 2004/46572, 2010/20170 ve 2013/15512 numaralı davalıya ait markaların hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinine, davalının "BETA" markası ile ürettiği ve satışını yaptığı yurt içi ve yurt dışındaki ürünlerinin toplatılmasına ve münhasıran dava konusu “BETA” markasına konu ürünün üretiminde kullanılan makine araç ve gereçlere, tecavüze konu ürün dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, karar kesinleştiğinde kesinleşmiş karar örneğinin masrafı davalıdan alınarak ulusal çapta yayın yapan tirajı yüksek 3 farklı gazetede ilanına, tedbir talebinin kısmen kabulüne, marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulmasına, böylelikle hükümsüz kılınan markanın, bu markayı taşıyan her türlü ticari emtialardan silinmesine, sökülmesine, sökülme ve silinme imkanı olmayan ürünlere el konulmasına, bu markayı taşıyan davalıya ait reklam, afiş, pano, levha, kartvizit, broşür, kitapçık ve benzeri ürünlerin toplatılmasına ve kullanımının yasaklanmasına, davalının "beta" markası ile ürettiği ve satışını yaptığı yurt içi ve yurt dışındaki ürünlerinin toplatılmasına ve münhasıran dava konusu markaya (beta) konu ürünün üretiminde kullanılan makine araç ve gereçlere, tecavüze konu ürün dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına ve bunların saklanmasına, sair tedbir isteminin reddine, verilen ihtiyati tedbir kararının yalnızca mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilen markaları kapsadığı ve davalının elinde bulundurduğu hükümsüzlüğüne karar verilen markaları taşıyan ürünlere münhasır olduğu, tedbirin üçüncü kişiler hakkında uygulanamayacağı hususunun bilinmesine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu"nun 162. maddesi gereğince işbu dosyadan hükümle birlikte verilen esas hakkındaki kararın, fer"ilerinin ve ihtiyati tedbire ilişkin kararın kesinleşmeden icra edilmemesine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu"nun 27/6. maddesi gereğince verilen kararın kesinleşmesi halinde kesinleşmiş karar örneğinin mahkemece re"sen Türk Patent ve Marka Kurumu"na bildirilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, ayrıca davalı karşı davacı vekilinin başvurusu üzerine 08/01/2018 tarihli tavzih kararı ile, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulmasına, hükümsüz kılınan markaların (2011/ 04660, 2013/92624, 2004/46572, 2010/20170 ve 2013/15512 no.lu markalar) yurt içindeki bu markaları taşıyan her türlü ticari emtialardan silinmesine, sökülmesine, sökülme ve silinme imkanı olmayan ürünlere el konulmasına, bu markaları taşıyan davalıya ait reklam, afiş, pano, levha, kartvizit, broşür, kitapçık ve benzeri ürünlerin toplatılmasına ve kullanımının yasaklanmasına, davalının hükümsüzlüğüne karar verilen markaları ile ürettiği ve satışını yaptığı yurt içi ve yurt dışındaki ürünlerinin toplatılmasına ve münhasıran hükümsüzlüğüne karar verilen markalara konu ürünün/ürünlerin üretiminde kullanılan makine araç ve gereçlere, tecavüze konu ürün dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına ve bunların saklanmasına, sair tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı birleşen dosya davalısı ile davalı birleşen dosya davalısı vekilleri, tavzih kararına karşı davalı birleşen dosya davalısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesince, davalı birleşen davacının istinaf başvurusunun esas karar bakımından reddine, davalı birleşen davacının ihtiyati tedbir ek kararına karşı istinaf başvurusunun kabulüne, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla)"nin 2014/218 -2017/296 ek sayılı kararının kaldırılmasına, asıl dava dosyası açısından davanın kabulüne, 2011/ 04660, 2013/92624, 2004/46572, 2010/20170 ve 2013/15512 numaralı davalı markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine, davalının "BETA" markası ile ürettiği ve satışını yaptığı yurt içi ve yurt dışındaki ürünlerinin toplatılmasına ve münhasıran dava konusu markaya (BETA) konu ürünün üretiminde kullanılan makine araç ve gereçlere, tecavüze konu ürün dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, karar kesinleştiğinde kesinleşmiş karar örneğinin masrafı davalıdan alınarak ulusal çapta yayın yapan tirajı yüksek 3 farklı gazetede ilanına, davacı birleşen karşı davalının ihtiyati tedbir talebinin reddine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu"nun 27/6. maddesi gereğince verilen kararın kesinleşmesi halinde kesinleşmiş karar örneğinin mahkemece re"sen Türk Patent ve Marka Kurumu"na bildirilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava yönünden; davacı 21/03/1997 tescil tarihli ticaret unvanına ve tescilsiz markalarına dayanarak davalıya ait “BETA” esas unsurlu 5 adet markanın hükümsüzlüğünü istemiş olup, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar vermiştir. Ancak, davalının 2010 yılında kısmen devir aldığı 2004/46572 sayılı markanın ilk tescil tarihinin 22/06/1994 olduğu ve bu tarihin davacı şirketin ticaret unvanı ve kuruluşundan önce olduğu, bu nedenle anılan markada yer alan mal türleri yönünden davalının müktesep hakkının bulunduğu ve bu müktesep hakkına dayalı olarak tescil kapsamında kalan mallar yönünden başka marka başvurularında bulunma hakkının olduğunun kabul edilmesi gerektiği halde, bu yönden inceleme ve irdeleme yapılmaksızın tüm markaların tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, 2004/46572 marka kapsamında kalan malların haricindeki diğer mallar yönünden ise davacı şirketin davalıdan önce tescilli ticaret unvanı ve markasal kullanımının bulunması nedeniyle 2010/20170, 2011/04660, 2013/15512 ve 2013/92624 sayılı markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davalı şirketin 22/06/1994 tescil tarihli 2004/46572 markası ve sonraki tarihli markalarda ise müktesep hak teşkil eden mallar tespit edilerek ve bunlar hariç tutularak hükümsüzlük kararı verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu tüm markalar ve bu markaların kapsamında kalan tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlük kararı verilmesi doğru olmamış, bu nedenle hükmün temyiz eden asıl dosya davalısı lehine bozulması gerekmiştir.
2-Asıl dosyada; davacı tarafça sadece markanın hükümsüzlüğü istenilmiş olup, davacı taraf adına tescilli marka bulunmadığı, marka hakkına tecavüz davası açılmadığı ve davalının tescilli marka kapsamında kullanımlarının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği halde davalının “BETA” markası ile üretim ve satış konusu yaptığı malların toplatılmasına, üretim araç ve gereçlerine el konulması ile hükmün ilanı kararı verilmesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Yukarıda (1) nolu bentte yer alan bozma sebep ve şekline göre, birleşen dosya davacısının birleşen dosyaya yönelik temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (3) numaralı bentte yer alan sebeplerle birleşen dosyaya yönelik temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.