21. Hukuk Dairesi 2019/2423 E. , 2020/387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi :
Davacı, hakkında resen yapılan basamak yükseltmesi ve borç tahakkuku işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
B)Davalılar Cevabı :
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin doğru olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
İlk derece mahkemesince; "DAVANIN KISMEN KABULÜ ile, davacının sigortalılık tescil basamağının 12. basamaktan 14. basamağa yükseltilmesi sonucu tahakkuk ettirilen 4.349,82 TL prim aslı borcunun gecikme zammı uygulanmaksızın davacıdan tahsil edilmesi gerektiğinin tespitine, sair diğer taleplerin reddine," karar verilmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, “5510 sayılı Kanunun Ek 8. maddesinin yürürlük tarihi ve anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacının giriş bildirgesinde farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmaları ve bu sigortalılıklara ilişkin sicil numaralarını bildirmesi ve 05/05/2008 tarihli dilekçesindeki; “1990 – 2004 yılları arasında Emekli Sandığı Kanunu kapsamında, 2004- 2005 yıllarında da SSK kapsamında çalıştığı, 2005 yılından beri de Bağ-Kur sigortalı olduğunu, 12. basamakta bulunduğu, bu hizmetlerinin birleştirilerek buna denk gelen basamağa yükseltilmesi” şeklindeki talebi de gözetildiğinde, Kurumca, farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık süreleri intibak ettirilerek tescil basamağının belirlenmesinde ve buna dayalı olarak basamak farkından doğan prim borcu tahakkuku işleminde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Kurumun süresinde yapmadığı basamak intibakı sonrası prim borçlarının süresinde ödenmediği gerekçesi ile davacının gecikme zammından sorumlu tutulamayacağı …” gerekçesiyle,
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin, davacı tarafından davalı kuruma 12/01/2015 tarihinde yapılan ödemeyi gözetmeksizin prim aslının ödenmesine karar verdiği gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılarak, Bağ-Kur borcunun prim aslı yönünden incelenerek davacıdan tahsil edilen prim aslının iptaline, gecikme zammı yönünden verilen kararın onanmasına, davacı tarafından ödenen toplam 10.763,96 TL’nin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kurum tarafından tesis edilen basamak belirleme işleminde hukuka aykırılık olmadığı, gecikme zammı uygulanamayacağına ilişkin yapılan tespitin kabulünün mümkün olmadığı, 5510 sayılı Yasanın "Primlerin ödenmesi" başlıklı 88. maddesi uyarınca tahakkuk eden sigorta primlerinin zamanında ödenmemesi durumunda bu alacaklara Amme Alacağı hükmü uygulanacağından, kamu alacağı statüsüne dönüşen bu alacaklar için 6183 sayılı Yasa mucibince faiz işletilmesinin zorunlu olduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılarak, davanın tümüyle reddine karar verilmesini istemiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
01.10.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik 1479 sayılı Kanunun 50. maddesi hükmüne göre, sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabında yirmi dört basamaklı gelir tablosu uygulanacağı, 51. maddesinde, sigortalının bu Kanuna göre sigortalılığın başladığı tarihte 50 nci maddede belirtilen aylık ve gelir basamaklarının ilk oniki basamağından dilediğini seçebileceği, üç ay içinde basamak seçilmemesi halinde birinci basamağın seçilmiş sayılacağı, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirileceği, basamağın yanlış seçilmesi, basamak seçiminin yazılı olarak bildirilmemiş olmasına karşın prim ve kesenek yatırılmış olması ve diğer hallerde hangi basamağın seçilmiş sayılacağı ve bu madde hükmü ile ilgili diğer işlemlerin ile ilgili işlemlerin bir yönetmelikle düzenleneceği, 52 nci maddesinde ise sigortalının bu kanuna göre seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği ilk oniki basamakta bekleme süresinin bir yıl, onüçüncü basamaktan itibaren her bir basamakta bekleme süresinin iki yıl olduğu, ilk onbir basamakta sıra itibarıyla basamak yükseltilmesinin, prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın Kurumca yapılacağı, onikinci basamaktan itibaren basamak yükseltilmesi için sigortalının yazılı talepte bulunması ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibarıyla prim ve diğer borçlarını ödemiş olmasının şart olduğu, sigortalıların Kurumca yükseltildikleri tarihten veya yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından itibaren, basamak yükseltme farkı ile yükseltildikleri basamak üzerinden primlerini ödeyecekleri belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden ; 12/12/1966 doğumlu olan davacının, 15/02/1990 – 14/03/2004 tarihleri arasında 14 yıl 1 ay 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında, 01/04/2004 – 18/10/2004 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında ve 01/04/2009 – 31/12/2014 tarihleri arasında da 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğu, 19/10/2004 – 31/03/2009 tarihleri arasında Medisağ Eğitim Sağlık Medikal Danışmanlık Temizlik İnşaat Taah. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ortaklığının bulunduğu, davacının 26/10/2004 tarihli giriş bildirgesi uyarınca 11/10/2004 tarihi itibari ile 12. basamaktan 1479 sayılı Kanun kapsamında tescilinin yapıldığı, giriş bildirgesinde SSK sicil numarasının bildirildiği, basamak olarak 12. basamağın seçildiği, davacıya ait 05/05/2008 tarihli "1479 Sigortalı Bilgileri" ekstresinde, davacının sigortalılığının 19/04/2004 tarihinde başladığı, tescil basamağının 12 olduğu ve herhangi bir prim borcunun bulunmadığı (285,74 TL borcun ekstresinin çekildiği tarihe ait olduğu ve henüz ödeme süresinin geçmediği), davacının 05/05/2008 tarihli dilekçesi ile; “1990 – 2004 yılları arasında Emekli Sandığına tabi, 2004 – 2005 yıllarında da SSK kapsamında çalıştığını, 2005 yılından beri de Bağ-Kur sigortalı olduğunu, 12. basamakta bulunduğunu, bu hizmetlerinin birleştirilerek buna denk gelen basamağa yükseltilmesini” istediği, Kurumca 19/10/2004 tarihinde, 19/10/2004 – 31/03/2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 14. basamağa yükseltildiği ve basamak yükselmesi nedeniyle prim borcu çıkarıldığı, 20/11/2013 tarihli "1479 Sigortalı Bilgileri" ekstresinde ise davacının sigortalılığının 19/10/2004 tarihinde başladığı, 168 gün SSK hizmeti, 5070 gün Emekli Sandığı hizmetinin olduğu, tescil basamağının 14 olduğu (Emekli Sandığı ve SSK Hizmet süresine göre intibak ettirildiği) 4.349,82TL prim aslı borcu ve 5.395,71 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 9.745,53 TL borcunun bulunduğu, 01/11/2004 tarihinden itibaren düzenli olarak 12. gelir basamağının primi üzerinden 01/10/2008 tarihine kadar ödeme yaptığı, 01/10/2008 – 13/04/2009 tarihleri arası primleri ise 12/02/2009 tarihli beyanına göre günlük 144,30 TL sigorta primine esas kazanç üzerinden ödediği, 5434 sayılı Kanun ile 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılık sürelerinin basamak intibakında dikkate alınması sonucu davacı aleyhine prim borcu ve gecikme zammı tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Kanunun 52.maddesine göre, davacının 05/05/2008 tarihli dilekçesine göre basamak intibakı yapılmışsa da Kurum yazılı talep tarihinden itibaren basamak yükseltme işlemi yapabilir. Kurumun geçmişe yönelik olarak basamak yükseltme işlemi yapması hatalıdır. Kurum, 01/06/2008 tarihinden itibaren basamak yükseltme işlemi yapabileceğinden konusunda uzman bir bilirkişiden bu esaslara göre davacının prim ve gecikme zammı borcunu hesaplayıp sonuca gitmek gerekirken eksik araştırma ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, davacının gecikme zammından sorumlu tutulmamasıda isabetsizdir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.