2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11199 Karar No: 2016/1271
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/11199 Esas 2016/1271 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/11199 E. , 2016/1271 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı ve reddedilen tazminat miktarları üzerinden lehine vekalet ücreti verilmemesi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığının, boşanma davalarında vekalet ücretinin, davada asıl talep olan boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre takdir edildiğinin, boşanma davası içinde istenen boşanmanın fer"i (eki) niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin kabul veya ret durumu ile boşanmaya sebep olan olaylardaki tarafların kusur dağılım ve derecesinin vekalet ücretine esas alınmayacağının tabi bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK. m. 174/1) ve manevi (TMK. m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-davacı taraf karşı dava dilekçesinde ziynet talebinde bulunarak ziynetlerin aynen iadesini, olmadığı takdirde ise fazlaya dair haklarını saklı tutarak ziynet bedeli 12.000 TL. nın davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-davacı 7.11.2013 tarihli dilekçesi ile talep ettiği ziynetleri belirtip, toplam 26.850 TL. olan ziynet bedelinden fazlaya dair haklarını saklı tutarak 12.000 TL. talep etmiştir. Mahkemece, davalı-davacının ziynet talebine yönelik olarak rapor alınmış, bilirkişi raporunda ziynet bedeli 20.945 TL. olarak hesaplanmıştır. Mahkemece davalı-davacının talebi kabul edilerek 20.945 TL. ziynet bedeline hükmedilmiştir. Hakim; tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK. m. 26). Davalı-davacı kadının ziynet talebi yönünden usulünce yapılmış bir ıslah talebinin bulunmadığı gözetilmeden talep aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.01.2016 (Çrş.)