9. Hukuk Dairesi 2016/16903 E. , 2016/13265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, normal çalışma saatlerinin 09:00-18:00 olduğunu, ama 2006-2007-2008 yıllarında oluşan şirket birleşmesi sırasında çok yoğun fazla mesai yapıldığını, 2006 yılı başından itibaren normal günde 09:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi -Pazar günleri de 12şer saat çalıştığını ileri sürerek yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının yıllık izin ücretlerinin ödendiğini, hangi döneme ilişkin yıllık izin talebi olduğunu açıklamadığını, ücretlerinin de bankadan ödendiğini, davacının ödemelere itiraz etmediğini, artık itiraz da edemeyeceğini, fazla mesai alacağı bulunmadığını, tüm haklarının ödendiğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Dairemizin 2011/21889 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, Dairemizin 2011/21889 Esas sayılı bozma ilamına uyulduğu, bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, davacının fazla çalışma alacağı hesaplanırken yıllık izin belgelerine göre kullandığı 7 günlük izin süresi dışlanması gerektiği, yıllık izin belgelerine göre davacının kullandığı tüm izin süreleri toplanarak izin alacağından mahsup edilmesi gerektiği anlaşıldığından dosya bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından verilen 10/10/2014 tarihli bilirkişi ek raporu nazara alınarak; raporun 2. seçeneği nazara alınarak yıllık izin ücretinin kabulüne, fazla mesai ücreti yönünden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak kalan miktar üzerinden kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, davacının işe iade davası kabul edilmiş ve Dairemizin 2010/2016 Esas sayılı kararı ile onanmıştır. İşe iade davasına dayanan boşta geçen 4 aylık sürenin eklenmesi halinde davacının yıllık izin ücretinin 20 yıllık hizmet süresi üzerinden, eklenmemesi halinde ise 19 yıllık hizmet süresi üzerinden hesaplanması gerekecektir.
Dairemizin 2011/21889 Esas sayılı bozma ilamında boşta geçen 4 aylık sürenin hizmet süresine eklenmesi gerektiği yönünde bir gerekçe yoktur.
Dava dilekçesinde davacının hizmet süresinin 19 yıl 8 ay 8 gün olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafın ıslahı bozmadan önce olup, 4 aylık boşta geçen süreyi kapsamamaktadır.
İlk kez bozma ilamından sonra ve harç yatırılmaksızın ve miktar da belirtilmeksizin davacının yıllık izin ücretinin hesaplanmasında işe iade davası nedeni ile 4 aylık boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı vekili, 4 aylık boşta geçen sürenin hizmet süresine eklenmesi hakkında iddianın genişletilmesi itirazında bulunmuştur.
Davacının yıllık izin ücreti hesabına esas hizmet süresine bozma öncesinde dahil edilmeyen 4 aylık boşta geçen sürenin, bozma ilamı sonrasında hizmet süresine eklenmesi sonucu yapılan hesaplama davalının usuli müktesep hakkına aykırıdır.
Açıklanan nedenler ile, davacının yıllık izin ücreti hesabına esas hizmet süresine bozma öncesinde dahil edilmeyen 4 aylık boşta geçen sürenin, bozma ilamı sonrasında eklenerek yıllık izin ücretinin o şekilde 20 yıl üzerinden hesaplanması hatalıdır. Yıllık izin ücreti, 4 aylık boşta geçen süre eklenmeksizin 19 yıl üzerinden hesaplanmalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.