17. Hukuk Dairesi 2015/17087 E. , 2018/3979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ..."in boşandıklarını, bu aşamada dava konusu taşınmazlarını 16.10.2009 tarihinde ortağı olduğu diğer davalı şirkete devrettiğini belirterek bu işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, boşanma davasının devam ettiğini, satışların muvazaalı olmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının boşanma davasını açma tarihi 04/01/2011, taşınmazların satış tarihi ise 10/10/2009 tarihi ise de, arada yaklaşık 14 aylık süre olduğu dinlenilen davacı tanıklarından da tarafların ..."dan ..."ye 2009 yılı Ağustos ayında geldikleri ve satış öncesi tarafların kavga edip, davacının 1 günlüğüne evden ayrıldığını, sonrasında evliliğin sorunlu da olsa devam ettiği, davalı ..."in bu tarihlerde taşınmazları devir ederek davacının katılma alacağının düşürmeyi amaçladığı kanaatine varıldığı, satışın yapıldığı davalı şirkette daha önceden davalı ..."inde ortak olması ve aile şirketi olması, satışın bedelsiz yapılmış olması, (en azından davalı tarafın satış karşılığı bir bedel ödendiğini ispatlayamaması), davalı şirketin karar defterinde alım
konusunda karar alınmasına rağmen alım sebebinin belirlenmemesi, davalı tarafın ileri sürdüğü Sadettin"in borçları sebebiyle satışın yapıldığı konusunda da hiç bir somut delilin bulunmaması, tespit edilen ekonomik durum araştırmasına göre davalı ..."in şirkete borçlanmasını gerektirecek bir durumun bulunmaması, satış bedellerinin gerçek rayiç değerinin bir misli altında olması birlikte değerlendirildiğinde dava konusu satışların muvazaalı olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulü karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasından amaçlanan davacı alacaklıya alacağını tahsil etme imkanı olduğundan davanın kabulü halinde İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanması gerekmektedir. Anılan madde de “davacı iptal davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ....” hükmünü içermektedir.
Somut olayda davacıya davacının alacakları ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 ve 2 nolu bentlerindeki ibarelerin tümünün hükümden çıkarılarak yerine “ Davanın kabulü ile, ... İli ... İlçesi Erkilet Mahallesi ... ada ... parsel ile ... İli ... İlçesi Yenice İsmail Mahallesi ... ada ... parseldeki davalılar arasındaki satışın iptali ile davacıya alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine ”ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin
alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 09.04.2018 günü oybirliğiyle karar verilmiştir.