11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/14559 Karar No: 2017/6524 Karar Tarihi: 10.10.2017
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14559 Esas 2017/6524 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından verilen bir karara göre, bir kişi resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiş fakat 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) yalnızca bir kez cezalandırılma hükmüne göre yalnızca bir kez cezalandırılmaları gerektiği halde, 765 sayılı TCK'nın zincirleme suça ilişkin hükmünün uygulanmasından dolayı beş kez cezalandırılmıştır. Ancak, suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine veya kullanıldıklarına dair bir delil olmadığı için, aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı ve tek bir suç oluşacağı belirlenmiştir. Bu nedenle, sanık yalnızca bir kez cezalandırılmalıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: CMK 310/1, TCK 342/1, TCK 80., TCK 43., TCK 61., TCK 204/1 ve CMK 309.
11. Ceza Dairesi 2017/14559 E. , 2017/6524 K.
"İçtihat Metni"
5271 sayılı CMK’nın 310/1. madde ve fıkrası gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.10.2017 gün ve KYB. 2017/10934 sayılı ihbarnamesi ile; "Memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçundan hükümlü ..."in, 765 sayılı TCK.nun 342/1, 80. maddeleri uyarınca 5 kez 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2012 tarih ve 2010/1 Esas, 2012/13 Karar sayılı kararı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde; Suça konu belgelerin değişik tarihlerde düzenlendiğine ilişkin herhangi bir delilin bulunmaması, sahte olduğu belirtilen belgelerin aynı tarihte Emniyet Müdürlüğüne sunularak kullanılmış olmaları ve suçtan zarar görenin de kamu olması sebebiyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK yönünden zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesi uyarınca yalnızca bir kez cezalandırılması gerektiği halde, sanığın aleyhine olacak şekilde 765 sayılı TCK"nun 342 ve 80. maddeleri uyarınca 5 kez cezalandırılmasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.01.2012 tarih ve 2010/1 Esas, 2012/13 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla, Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İncelenen dosya içeriğine göre; değişik tarihlerde düzenlendiği belirlenemeyen suça konu belgelerin aynı anda Emniyet Müdürlüğü’ne sunularak kullanıldığı somut olayda; suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiklerine veya kullanıldıklarına ilişkin dosyada bir delil bulunmadığı ve 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesine göre aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı, tek suç oluşacağı, ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği cihetle, olayda 765 sayılı Yasanın aksine, 5237 sayılı Yasanın zincirleme suça ilişkin hükmünün uygulanamayacağı göz önüne alınıp buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan ve kanun yararına bozma istemi bu nedenle yerinde görüldüğünden; Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 24.01.2012 tarih ve 2010/1 esas ve 2012/13 karar sayılı hükmünün CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan; mahkemenin takdiri de dikkate alınarak a) sanığın atılı suçtan eylemine uyan ve lehine olan 5237 sayılı TCK"nın 204/1 maddesi uyarınca belge sayısı dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, b)sanık hakkında başkaca indirim ve arttırım yapılmasına yer olmadığına, diğer bölümleri aynen korunmak suretiyle hükmün bu miktar üzerinden infazına, bozma nedenine göre sanık hakkında infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesi için yazı yazılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 10.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.