Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17777
Karar No: 2018/3977

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17777 Esas 2018/3977 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17777 E.  ,  2018/3977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ..., ..., ..., ... vekillerince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.04.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldiler. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı ... vekili, ... hakkında 12.12.2000 tarihinde ... 1.Ticaret Mahkemesi"nin 200/35 Esas sayılı dosyası ile iflas kararı verildiğini, müflisin iflasından önce alacaklılarından mal kaçırma amacı taşınmazlarını bir takım güvendiği ve yakın gördüğü kişilere bedelsiz olarak devrettiğini, dava konusu taşınmazlarında bu kapsamda muvazaalı olarak devredildiğinden tapunun iptali ile eski hale dönüştürülmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davanın zaman aşımına uğradığını, ..."in diğer davalı ...ha 30 daire satarak karşılığında 208.535,00 TL bedeli aldığını, kat irtifakı kurulmasının zaman alması üzerine dairelerin tapudan satışlarının uzadığını, ..."in de aldığı para karşılığında ..."na muhtelif tarihli kendi bono ve çeklerini imzalayarak teminat olarak verdiğini, ..."in piyasaya çok borçlandığını, daha sonra kat irtifakı işlemlerinin tamamlandığını ve
    kendisinin de tapudan işlem yapması için ..."nı vekil olarak tayin ettiğini, kat irtifakı işlemleri tamamlandıktan sonra da tapudaki devir işlemlerinin ..."nın çocukları diğer davalılar ..., ... ve ... adına yapıldığını, ... ek"e ait olan bono ve çeklerin de ..."e teslim edildiğini, daha sonrasında dairelerin iskan izinlerinin alınması aşamasında problemler çıktığını ve diğer davalılar ..., ... ve ... ile anlaştığını, anlaşma sonucunda ..."na taşınmazın 1/2 hissesini devrettiğini, dava konusu olan taşınmazlarla kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını, muvazaa iddiasının gerçek bulunmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Diğer davalılar vekili, muvazaa iddiası gerçek olmadığını, davanın tasarrufun iptali davası niteliğinde olduğunu, tasarrufa konu işlemin yapıldığı 1.12.1997 tarihinden itibaren de İİK 284.maddesi gereğince 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı ..."nın ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak olan 30 dairenin tamamının bedelini 208.535,00TL olarak nakden ve peşinen ..."e ödediğini, ancak bu arada ..."in çok borçlanması nedeniyle taşınmazı diğer davalı ..."na devrettiğini ve kat irtifakına konu işlemlerin ... üzerinden yürütüldüğünü, ..."na devredilen dairelerin borçlu ..."in talimatı ile kat irtifakı kurulur kurulmaz davalı ..."na devredileceğinin kararlaştırıldığını ve bu konuya özgü olarak 19.12.1997 tarihli anlaşma başlıklı bir metnin düzenlendiğini, tapuda devir işlemlerinin gecikmesi üzerine davalı ... Haliloğuları tarafından ödenen bedelin teminatı olarak 8 adet çek ile bir adet bononun ... tarafından, ..."na verildiğini, kat irtifakı kurulduktan sonra da 30 adet dairenin tapudaki devir işlemlerinin davalı ..."nın oğulları olan diğer davalılar ..., ... ve ... adına yapıldığını, müflisin diğer davalı ..."na yapılan taşınmaz devirlerinin inançlı işlem niteliğinde olduğunu, ..."nun da kendisine inançlı sözleşmeye uygun olarak kendisine devredilen taşınmazları
    3.kişilere sattığını, dolayısı ile ... ile ... arasındaki taşınmaz devirlerinin geçerli işleme dayandıklarını, ... tarafından davalılar ..., ... ve ...na yapılan devirlerde muvazaa olgusunun gerçekleşmediğini ve bu devirlerin tasarrufun iptali davasına konu olması gerektiği ancak onun içinde hak düşürücü sürenin de geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, müflis ... ile davalı ... arasında düzenlenmiş 01.12.1997 tarihli protokolün inançlı sözleşme niteliğinde olduğu ve bu sözleşmede muvazaa olgusunun gerçekleştiği, davalı ... tarafından, diğer davalılara yapılan devirde de diğer davalıların bu protokolden haberdar olup, iyi niyetli konumunda bulunmadıklarından bahisle davanın kabulü karar verilmiş hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir.
    1-Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir.
    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ...
    hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Somut olayda, davacı ... müflisin iflasından önce alacaklılarından mal kaçırma amacı ile yaptığı bir takım muvazaalı işlemlerin diğer alacaklıların yararına olarak iptalini istemektedir.Mahkemece, müflis ... Şimşek ile davalı ... arasında düzenlenen 01.12.1997 tarihli inanç sözleşmesinin muvazaalı olduğundan geçersiz olup bu sözleşmenin diğer davalıların bilgisi dahilinde olduğundan yapılan devir işlemlerinin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç isabetli değildir.
    Dosya içeriği ve sunulan belgelere göre müflis ... Şimşek iflasından önce dava konularından ... ada ... parselle ilgili olarak öncesi ... ada ...-... parseller olan taşınmazını 13.08.1996 tarihinde dava dışı SS Kutlu Birlik Konut Yapı Kooperatifi ne noterde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince vermiştir. 01.12.1997 tarihinde ise ... ile davalı ... İsakoğlu arasında mahkeme gerekçesine esas alınan inanç sözleşmesi düzenlenmiştir.Bu sözleşmeye göre ... alacaklılarının haciz ve tedbirinden korunmak için bir kısım taşınmazlarını bedelsiz olarak davalı ... devredecek, daha sonrada ..."in belirlediği kişilere devrini yapıcaktır.Ancak davalılar bu sözleşmeden önce ..."in kat karşlığı inşaat sözleşmesi ile kendisine düşecek dairelerin 30 tanesini kat irtifakı kurulmadan davalı ... na satarak bedeli olan 208.535.000,00 TL aldığını, ancak ...na tapu verilmediğinden tapu devrine kadar ..."in teminat olarak 208.535,000,00 TL bono ve çeki ...na verdiğini, buna ilişkin olarak 19.12.1007 tarihli protokol düzenlendiği 31.12.1997 tarihinde ise tapunun davalı ... tarafından ..."in
    talimatı ile ...nın çocukları davalılar ..., ... ve ...na devredildiği, bunun üzerine bono ve çeklerin iade edildiği belirtilerek belgeler sunulmuştur. Diğer dava konusu ... parsel 3 nolu bağımsız bölüm ise bu satışdan doğan cezai şart gereğince davalılara devredilmiştir.
    Bu durumda, iddia edildiği gibi müflis ... iflasından ve davalı ... ile imzaladıkları 01.12.1997 tarihinden önce 13.08.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşemesi gereği kendisine düşen dava konularından 30 adet taşınmazı davalı ...na sattığı ve bedelini aldığının tesbiti halinde, 01.12.1997 tarihinden önce davalı ...nın kötü niyetli olarak taşınmazları satın aldığı hususunda bilgi bulunmadığından sonradan düzenlenen 01.12.1997 tarihli inanç sözleşmesi ve bunu bilerek satın alındığı gerekçesi dayanaksız kalacaktır.
    Yapılacak iş, müflisin 1996 ve 1997 tarihli ticari defterlerinde davalı ...na teminat olarak verildiği idda edilen 208.535.000,00 TL lık çek ve senetle ilgili olarak kayıtların yer alıp almadığı ve var ise ne zaman kaydedildiği, muhasabe konusunda uzman bilirkişi raporu ile tesbit edilerek, bu kaydın 01.12.1997 tarihinden önce var olduğunun anlaşılması halinde, davalı üçüncü kişilerin kötü niyetli oldukları ispatlanamadığından tüm taşınmazlar yönünden davanın reddine aksi durumda ise 2 nolu gerekçede belirtelen çerçevede kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilemesi usul ve yasaya aykıdır.
    2-Kabule göre ise,
    a)Davanın konularından birinin ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalılara şatışı yapılan 30 adet bağımsız bölüme ilişkin satışın iptali istemi olmasına rağmen, hangi bağımsız bölümlerin davalılar ..., ... ve ..."e ait olduğu belirlenmeden, el değiştirmiş ise devir alan kişilerin davaya dahili konusunda davacıdan sorulması ve dahil edilmesi halinde BK"nun 19.maddesine göre dördüncü kişilerin kötü niyeti tartışılmadan ve hangi bağımsız bölüm için karar verildiği belirtilmeden infazda kuşku yaratacak şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    b)BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasından amaçlanan davacı alacaklıya alacağını tahsil etme imkanı olduğundan davanın kabulü halinde İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanması gerekmektedir. Anılan madde de “davacı iptal davası sabit olduğu takdirde bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ....” hükmünü içermektedir.
    Somut olayda davacıya davacının alacakları ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde tapunun iptali ile Müflis adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenler davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ..., ..., ..."na verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 10.04.2018 günü oybirliği ile karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi