11. Hukuk Dairesi 2016/12682 E. , 2017/7441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.12.2015 tarih ve 2014/65-2015/347 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı/karşı davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında 4 adet sözleşme imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında müvekkili şirketin davalı üniversiteye karşı sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının ihtarnameyle taraflar arasındaki sözleşmeleri feshettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeyi devam ettirme arzusu olmasına rağmen haklı bir neden olmaksızın sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinden ötürü tüm yasal haklarını saklı tuttuğunu ihtaren bildirildiğini, müvekkili şirketin 2012 yılı içerisinde davalı üniversiteye verdiği hizmetlerin karşılığı olarak 814.406,50 TL alacağı bulunduğunu, ..."nden müvekkil şirkete gönderilen 04/09/2012 tarihli mutabakat metni ile davalı tarafça kabul edildiğini ve mutabakata varıldığını, davalı ... ile müvekkili şirket arasında 15/10/2012 tarihinde yapılan borç tasfiye protokolü ile verilen hizmetlerin karşılığı olan borcun aylık taksitler halinde ödenerek sona erdirildiğini, sözleşmelerin haksız feshi nedeniyle her bir sözleşme için 10.000 TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmesini, karşı davanın ise reddini talep ve dava etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin üniversitede yaşanan mali ve yönetsel yeniden yapılanma süreci dikkate alınarak ve devamı halinde katlanılması olanaksız zararlar doğuracağı kesin olarak anlaşıldığından 01/07/2012 tarihi itibariyle ve haklı nedenle feshedildiğini, fesih sonrasında taraflar arasında mevcut bakiyenin protokol kapsamında ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını ve söz konusu ödemelerin gerçekleştirilerek müvekkilinin, davacı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, karşı dava yönünden, hizmet verilmiş gibi gösterilerek, üniversite tarafından yapılan ödemelerin şimdilik fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere 10.000 TL"lik kısmının karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında 4 farklı sözleşme imzalandığı, sözleşmelerin davalı tarafından 01.07.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiği, 04.09.2012 tarihli mutabakatname gereği 31.08.2012 tarihi itibariyle 814.706,50 TL tutarındaki ödenmemiş alacak miktarına ilişkin bilginin davalı üniversite tarafından davacı şirkete gönderildiği, bunun üzerine taraflar arasında yapılan 15.10.2012 tarihli borç tasfiye protokolü ile davacı şirketin verdiği hizmetler karşılığı olan borcun taksitler halinde ödenerek sona erdirildiği, bu işlemlerin hukuken ibra sözleşmesi niteliğinde olduğu, ne hesap ekstresine, ne de mutabakat metnine itirazda bulunmadığı, bu nedenle davalı üniversitenin, sözleşmeden kaynaklı borçlardan ibra edildikten sonra, davacı şirketin bu sözleşmelerden dolayı zarara uğradığını iddia etmiş olmasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine, karşı dava yönünden, davalı üniversite, sözleşme konusu hizmetlerin sunulmadığını ileri sürmüş, ancak bu konuda herhangi bir bilgi, belge ve kayıt sunmamış olmakla ispat edilemeyen karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı/karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, taraflar arasındaki 4 ayrı sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasında fesihten sonra taraflar arasında yapılan mutabakatnamenin ibra sonucunu doğurduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İbra belgesi olarak kabul edilen ve fotoğraftan alındığı belirtilen çıktı metni okunamasa da, davalı üniversitenin ibra savunmasının dayanağı yalnız bu belge olmayıp ayrıca 04/09/2012 tarihli belgedir. Bahsi geçen ve davalının dayandığı bu belgede sözleşmenin feshi nedeniyle istenebilecek tazminat yönünden bir ibra beyanı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla taraflar arasında sözleşmenin feshi nedeniyle, fesih sonuçları bakımından yapılmış bir ibra sözleşmesinin bulunup bulunmadığı taraflara sorularak, ibraz edilen belgeler dışında böyle bir belge yok ise işin esasına girilmek suretiyle, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiş davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.