Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/5439 Esas 2017/6522 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5439
Karar No: 2017/6522
Karar Tarihi: 10.10.2017

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/5439 Esas 2017/6522 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu nedeniyle mahkum edildiği ve bu suçun kamu güvenine karşı suçlar bölümünde yer aldığı belirtiliyor. Raporlara göre sanığın antisosyal kişilik bozukluğu olduğu ve askerliğe elverişsiz olduğu saptanmış. Ancak, sanığın suç tarihlerinde işlediği fiili algılama ve yönlendirme yeteneğinin tamamen veya kısmen ortadan kaldırıp kaldırmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, sanığın fiillerinin ayrı suçlar mı yoksa zincirleme tek suç mu olduğunun tartışılmadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu belirtilip, karar bozuluyor.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Kamu güvenine karşı suçlar\" bölümü
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi

11. Ceza Dairesi 2015/5439 E. , 2017/6522 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Dosyada bulunan .... Eğitim Hastanesi Komutanlığı"nın 20.05.2008 tarih,.... numaralı sağlık raporuna göre; sanığa "ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu" tanısının konulması ve askerliğe elverişsiz olduğunun saptanması karşısında; sanığın geçirdiği bu rahatsızlıklarının suç tarihleri itibarıyla TCK"nın 32. maddesi anlamında işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama veya fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteniğini tamamen veya kısmen ortadan kaldırıp kaldırmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-"Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun 5237 sayılı TCK"nın "Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenmesi ve suçun hukuki konusunun “kamu güveni" olması karşısında, bu tür suçlarda suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin suç mağduru değil suçtan zarar gören olacağı anlaşıldığından, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı kanun hükmünü kısa zaman aralıkları içerisinde birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturacağı tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.