Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10017
Karar No: 2020/14368
Karar Tarihi: 28.10.2020

Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/10017 Esas 2020/14368 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, üç kişiye karşı hakaret suçundan mahkum edilmiştir. Mahkemenin kararı temyiz edilmiş, ancak temyiz isteği reddedilerek işin esasına geçilmiştir. Sanığın üç kişiye yönelik hareketleri, aynı yer ve zamanda gerçekleşmiş ve birbirini takip eden söz ve davranışlarla şiddetlendirilmiştir. Bu nedenle, tek fiille birden fazla kişiye hakaret suçunu işlediği tespit edilmiştir. Mahkeme, sanık hakkında aynı nev’den fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, cezanın artırılması gerektiği konusunda uygun değerlendirmede bulunmamıştır. Aynı şekilde, sanığın bir kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle hakaret suçu işlediği kabul edilmeden, TCK’nın 125/3-a maddesi uygulanmıştır. Bu kararlar, kanuna aykırı olduğundan bozulmuştur. Detaylı olarak açıklamak gerekirse, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/2. maddesi, aynı nev’den fikri içtima hükümlerini düzenlemektedir. Kanun, aynı suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesi durumunda, tek ceza verilmesine ve bu cezanın artırılmasına hükmetmektedir. TCK’nın 125/3-a maddesi ise, kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle hakaret suçu işlenmesi durumunda artırılmış ceza öngörmektedir.
4. Ceza Dairesi         2020/10017 E.  ,  2020/14368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen, 18/11/2014 gün ve 2013/663 E - 498 K sayılı ilamında belirtildiği gibi;
    Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Aksine, şekli bir yorum ve bakış açısıyla bu bütünlük görmezlikten gelinerek, her bir mağdura yönelik hareketin bağımsız birer fiili oluşturduğunun kabul edilmesi ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanması halinde, cezalandırmada adaletsizliğe yol açılacağı gibi "fiilin hukuki anlamda tekliği" prensibine de aykırı davranılmış olacaktır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanığın öncelikle, önce katılan ...’a hemen akabinde de, diğer katılanlar ... ve ...’ya hakaret ettiği olayda, sanığın her üç katılana yönelik hareketlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşıldığından, buna bağlı olarak da tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Sanığın olay günü alkollü şekilde köy kahvesine gelerek ... ve ...’ya iddianamede belirtilen sözlerle hakaret etmesi şeklinde kabul olunan olayda, sanığın hakaret eyleminin ne şekilde kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle gerçekleştirildiği açıklanıp tartışılmadan TCK"nın 125/3-a maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi