Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 21.06.2010 tarih, 2010/3702-16000 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 HUMK.nun 443/4.maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Aynı yasa maddesinin 3.fıkrasında yer alan "Nafaka hükümleri müstesnadır"şeklindeki hüküm, gerek görülmekte olan boşanma davası içinde, gerekse bağımsız olarak açılan dava sonucu hükmedilen ve nihayet boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eden tedbir nafakalarına ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları ise, boşanmanın gerçekleşmesinden sonraki  dönem için geçerli olduklarından, aynı maddenin 4.fıkrasındaki genel kurala tabi olup, boşanma kararı kesinleşmeden  takibe konulamazlar. Bu nedenle borçlu  şikayetinin kabulü yerine reddedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü yoluna gidilmiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.6.2010 tarih ve 2010/3702 E.2010/16000 K.sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.