17. Hukuk Dairesi 2015/11102 E. , 2018/3971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.04.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalı yakını ..."a sattığını, belirterek bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair kararı dairemizin 28.04.2014 tarih 2013/5464 Esas 2014/6429 karar sayılı ilamı ile, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, dava konusu taşınmazların bir kısmının borçlunun borcu nedeni ile cebri ... yolu ile satıldığından, satış sonrası bir bedel kalıp kalmadığının araştırılması bedel kalmamış ise konusu kalamayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmadan sonra mahkemece dava konusu ... ada ... parsel 11 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına tam hisse ile kayıtlı olduğu anlaşıldığından bu kişiye karşı ve bu parsel yönünden tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından ve hukuki yararın dava şartı olduğundan bu parsel yönünden davanın reddine, ... ada ... nolu parsel ... numaralı bağımsız bölüm yönünden açılan davanın bu parselin daha önce ... yoluyla dava dışı ..."a satılması sebebiyle taraf yokluğundan davanın reddine; ... ada ... ve ...
nolu parsellerin 1/2 hissesi ... yoluyla satılmış ve dava dışı üçüncü kişi ... adına tescil edilmiştir. ... Müdürlüğünün 30.12.2014 tarihli yazıları ile satışın kesinleştiği parsellerin 1/2 hissesi ise davalı ... tarafından 2007 yılında dava dışı üçüncü kişiden satın alındığı, dolayısıyla davalı ... tarafından davalı ..."a satıldığı iddia olunan ve iddiaya konu yapılan her iki parselin 1/2 hissesi ... yoluyla satılmakla konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına, diğer 1/2 hisselerin ise davalı ... tarafından ... ye satılmadığı, ..."nin 2007 yılında üçüncü kişiden satın aldığı dolayısıyla tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı kanaatiyle davanın reddine; 2723 nolu parselin 71149/119983 hissesi davalı ... adına kayıtlı iken ... yoluyla borcundan dolayı satılmış olup, dava dışı Metin Çıbık adına tescil edilldiği, parselin kalan hissesi tevhit yoluyla 2009 yılında ..."ye geçtiği dolayısıyla davalı ... tarafından davalı ..."a tasarruf yoluyla intikal ettirilen hisse olmadığı bu sebeple tasarrufun iptali şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 maddesine dayalı olarak tasarrufun iptali iptali istemine ilişkindir.
HMK"nun 331.maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder.
Somut olayda, davalılar arasındaki akrabalık bağına göre tasarrufun İİK"nun 278/3-1 maddesine göre iptali gerektiği dolayısı ile davalıların haksız oldukları, mahkemenin kabulünün aksine davacının vekalet ücreti istemediğine ilişkin bir açıklık veya sulh söz konusu olmadığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiş, ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 maddesi gereğince
davanın konusuz kalması ön inceleme tutanağı imzalanamadan önce gerçekleştiğinden tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekir ise de davacı vekili temyizinde 1.500,00 TL vekalet ücreti istediğinden taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktar dikkate alınarak düzeltme yapılması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki ibarelerin tümünün hükümden çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.