11. Ceza Dairesi 2017/8483 E. , 2017/6509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Şirket yetkilisi olan sanığın, 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edildiği olayda; sahte fatura düzenlemek suçunun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanığın söz konusu şirkete işçi olarak girdiğini, sonra ortak ve müdür yapıldığını, kesinlikle sahte fatura düzenlemediğini, suçlamayı kabul etmediğini, şirketi asıl kuranın sonradan sahte kimlik kullandığını öğrendiği.... veya ..... isimli bir kişi olduğunu, benzer suçlamalarla Üsküdar ve Kadıköy adliyelerinde ifade verdiğini savunması karşısında, suça konu faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlendiği görülmekle, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, şirket yetkilileri dinlenerek sözü edilen faturaları kimden ve hangi hukuki ilişki karşılığında aldıklarının, sanıkla muhatap olup olmadıklarının sorulması, şirketlerin banka hesapları, oda ve vergi dairesi kayıtları incelenerek ve belirlenecek diğer objektif yöntemlerle sanığın fiilen şirket işlerini yürütüp yürütmediğinin araştırılması, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.