Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7538
Karar No: 2017/6505

Vergi usul kanununa aykırı davranmak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/7538 Esas 2017/6505 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın şirket yetkilisi olarak 2006 yılında vergi usul kanununa aykırı davranarak sahte fatura düzenlediği ve defter belgelerini ibraz etmediği gerekçesiyle suçlandığı bir durumda, mahkeme faturaların gerçekliği hakkında yeterince delil toplamadan mahkumiyet kararı verdiği için hüküm bozuldu. Ayrıca, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulandığından emin olunmadığı ve denetim süresinin alt sınırının mahkumiyet cezasından az olamayacağına dair yasal bir gereklilik yerine sanık hakkında yanlış bir denetim süresi belirlendiği için hüküm bozuldu. Son olarak, defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu için sanığın temel cezası 6 ay hapis olurken, bu ceza sonrasında yapılan değişikliklere uygun olarak karar verilmediği için ve karma uygulama yapıldığı için hüküm bozuldu.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu madde 227-230, 139/2, 359/a-2
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 43, 50, 51/3, 52/4, 53/1
- 5728 sayılı Kanun madde 34
11. Ceza Dairesi         2017/7538 E.  ,  2017/6505 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa aykırı davranmak
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Şirket yetkilisi olan sanığın, 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği ve defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
    a) Sahte fatura düzenlemek suçunun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sahteliği iddia edilen faturaların da dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; öncelikle suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanığın düzenlemiş olduğu faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, mal ve hizmet alımında bulunduğu şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlendiği görülmekle, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemekten dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b) Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçu yönünden ise; 213 sayılı Yasanın 139. maddesinde yazılı istisnaların bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması gerektiği, sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 02.07.2007 tarihinde sanığın sigortalı çalışanına yapıldığı anlaşılmakla, hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyete devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de;
    a-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; sanığın 2006 takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlediğinin tespiti halinde hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b- 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesine göre sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenecek denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden bir yıl denetim süresi belirlenmesi ve mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    c- Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan, sanığa 5728 sayılı Yasa ile değişik 213 sayılı Yasanın 359/a-2. maddesi uyarınca alt sınırdan tayin olunacak 1 yıl hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi ile paraya çevrilmesi suretiyle bulunacak sonuç cezanın değişiklikten önceki düzenlemeye göre lehe olacağı gözetilmeden, temel cezanın 5728 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haliyle 6 ay hapis olarak belirlenmesi ve TCK"nın 52/4 maddesi esas alınması suretiyle karma uygulama yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının saklı tutulmasına 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi