14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2477 Karar No: 2016/261 Karar Tarihi: 13.1.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2477 Esas 2016/261 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/2477 E. , 2016/261 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.10.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 14.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, murisi ......."ün sağlığında birçok harcama yaptığını ve yüklü miktarda borç altına girdiğini, terekesinin borca batık olduğunu, mirası kayıtsız şartsız reddettiğini belirterek bu beyanlarının tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK"nın 609. maddesi uyarınca davaya bakmaya sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca TMK"nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde murisin ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Gerek 743 sayılı Medeni Kanunu"nda, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK m. 2/1). Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.1.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.