8. Hukuk Dairesi 2009/6957 E. , 2010/2712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... (...) ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair ....Aile Mahkemesinden verilen 29.05.2008 gün ve 484/307 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... (...) vekili, vekil edeninin de evlilik birliği içinde aile bütçesine katkıda bulunmak için çalıştığını ve davalının edinilen malların tüm parasını üzerine geçirdiğini, davalıya ait yargılama sırasında belirlenecek malvarlığı üzerinde fazlaya dair hakları saklı tutulmak üzere vekil edeninin edinilmiş mallara katkısı sebebiyle 5.000 TL tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, gerek tazminatı gerek tefrikten sonra yazılı katılım alacağını kabul etmediklerini, davacının mal rejiminden doğan bir hakkı olmadığını, 1.1.2002 tarihinden sonra edinilen mal da olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalının 31.1.2001 tarihinde Ziraat Bankasına transfer edilen 170.000 ABD doları dışında menkul veya gayrimenkulü olmadığı, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının bu para üzerinde kazanımda katkısının bulunduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 1.7.1991 tarihinde evlenmiş, 8.9.2004 tarihinde ...’nın açtığı dava sonunda boşanmış ve karar 9.7.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Yanlar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.m.170), 1.1.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.m.218-241) geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalı adına kayıtlı malvarlığı üzerinde tazminat talebinde bulunmuş ise de yapılan yargılama ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalı adına Ziraat Bankasına 31.1.2001 tarihinde transfer edilen 170.000 ABD doları dışında tasfiyeye konu edilebilecek bir malvarlığı tespit edilememiştir. Dava dilekçesi, talebin boşanma dosyasından tefriki sırasındaki mahkemenin nitelemesi, dosya kapsamı ve HUMK’nun 76.maddesi karşısında davacının, 1.1.2002 tarihine kadar katkı payı bu tarihten boşanma davasının açıldığı 8.9.2004 tarihine kadar katılma alacağı isteğinde bulunduğunun kabulü gerekir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalı adına yurtdışından kesin dönüş öncesinde Ziraat Bankasına 31.1.2001 tarihinde havale edilen 170.000 ABD dolarının edinilmesinde davacının gelir getiren herhangi bir işte çalıştığı, eş anlatımla, varsa gelirleri, somut olarak ne şekilde katkıda bulunduğu belirlenip ispatlanamadığına, paranın havale tarihi itibarıyla davalının kişisel malı olup 1.1.2002 den sonra edinilmiş mallara katılma rejimine davalının kişisel malı olarak gireceğine göre bu para üzerinde davacının gerek katkı payı gerek katılma alacağı hakkı bulunmadığından mahkemece hüküm vermeye yeterli ve gerekçeli 7.4.2008 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün 170.000 ABD doları miktarındaki ana para ile ilgili bölüm bakımından ONANMASINA,
Dosya arasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundaki açıklamalardan Ziraat Bankasına havale edilen 170.000 ABD dolarının taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin başladığı 1.1.2002"den mal rejiminin sona erdiği 8.9.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak hesap hareketleri olduğu anlaşılmaktadır. 1.1.2002 tarihinden önce davalının kişisel malı olarak kabul edilen bu paranın 1.1.2002 tarihinden sonra varsa faizi veya getirisi edinilmiş mal niteliğinde olup aksini iddia edenin malın kişisel malı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir (TMK.nun 219.m.). Bir eşe ait olduğu saptanan ancak kişisel mallara mı edinilmiş mallara mı girdiği saptanamayan mallar aksi ispat edilene kadar edinilmiş mal sayılır (m. 222/3). Edinilmiş mal sayılan bu faiz veya getiri üzerinde davacının çalışmasa, bir geliri olmasa bile TMK.nun 231.m. gereğince belirlenecek artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır (TMK.nun 236.m.). Mahkemece bankadaki para bakımından 1.1.2002 tarihinden önceki dönem ile 1.1.2002 tarihinden sonraki dönemin farklı değerlendirilmesi gerektiği, paranın 1.1.2002 tarihinden sonraki faiz veya getirisinin edinilmiş mal olduğu hususunun gözardı edilmesiyle yazılı şekilde 1.1.2002 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak geçerli görülen red gerekçesiyle 1.1.2002 tarihinden sonraki dönem bakımından da davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece 170.000 ABD doları miktarındaki bu paranın 1.1.2002 tarihinden sonra çeşitli bankalarda değerlendirilmesi sonucu elde edilen faiz veya getirisi bulunup bulunmadığı, bu miktarın artık değer olarak dikkate alınacak miktarının ne kadar olduğunun uzman bankacı veya mali müşavir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna yaptırılacak inceleme ile belirlenmesi, bulunacak bu artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinde (TMK.m.236/1) davacının katılma alacağı hakkının olduğu düşünülerek talep de dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle; davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün talebe konu paranın faiz ve getirisi bakımından HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 14,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 24.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.