17. Hukuk Dairesi 2016/20451 E. , 2018/3958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Esas dosyada davacı vekilinin dava dilekçesinde; davacının 6 Ağustos 2013 tarihinde kendisine ait ... plakalı otomobil ile ... istikametinden ... istikametine seyir halinde iken ... Belediyesine ait ... plakalı kamyon ile çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sözkonusu trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta parça malzeme tutarı olarak 42.285,15 TL, işçilikler tutarı olarak 5.210,00 TL olmak üzere 51.495,15 TL zarar meydana geldiğini, aracın değerinin 36.000,00 TL, sovtaj değeri 10.500,00 TL, onarım nedeniyle değer kaybının 6.000,00 TL onarım süresince kiralık araç bedeli 4.000,00 TL, çekici bedeli 400,00 TL olarak ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/24 D.İş dosyasındaki
bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunan ..."in sorumlu olduğu, ayrıca kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu sürücünün sevk ve idaresinde bulunan aracın maliki olması nedeniyle ... Belediyesinin de sorumlu olduğunu bu nedenle davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı 29.000,00 TL maddi zararının, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin içinde bulunduğu araç ile ..."in kullandığı, ... Belediyesine ait olan 58 HA 912 plaka sayılı araçla çarpışarak yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı ..."in asli kusurlu olduğunu, bu nedenle ... için 20.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL ... için 20.000,00 TL ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tazminine karar verilmesini ayrıca mahkemenin 2013/359 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... İdare vekili aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Trafik bilirkişi raporunda her ne kadar davacı tarafın kusursuz olduğu ve davalı ..."in tam kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre olayla uyumlu olarak düzenlendiği anlaşılan ve ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/374 Esas 2015/146 Karar Sayılı dosyasının içerisinde bulunan ... Kurumunun 08.12.2014 tarihli raporuna göre tarafların eşit derecede kusurlu bulunduğunun belirtilmesi karşısında ... Kurumu raporuna itibar edilmesi gerektiği, Makine Mühendisi bilirkişisinin 09.11.2015 tarihli raporunda aracın hasarsız rayiç bedelinin 42.000,00 TL, onarım bedelinin ise 66.054,87 TL olduğu tespit edildiği anlaşıldığından ve bu haliyle onarım bedelinin aracın değerini aşması nedeniyle aracın hurdaya çıktığı kabul edilerek araç bedeli 42.000,00 TL"den sovtaj bedeli 10.000,00 TL"nin mahsubu ile davacının gerçek zararının 32.000,00 TL olduğunun kabulü gerektiği, davacı taraf dava dilekçesi ile 29.900,00 TL zararın tazmini talebinde bulunmuş olup, ... Kurumu raporuna göre davacının eşit kusurlu olarak kazadan sorumlu olduğu anlaşıldığından "kusur durumunun
zarara yansıtılması" sonunda davacının 14.450,00 TL maddi zararının bulunduğu ve bu zarardan sürücü davalı ..."in ve halefiyet ilkesi gereği işleten davalı ... İdaresinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığı, davacı ..."in ve davalı ..."in kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik gelirleri, kaza nedeniyle tarafların yaralanmalarının niteliği ve iyileşme süreçleri ile çekmiş oldukları elem ve ızdırabın manevi olarak tatmini ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile, davacı ... hakkında 14.950,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... ve davalı ... İdaresinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, davacılar ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsili ile davacılara verilmesine, davalı ... Belediyesi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Birleşen dosyada davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 10. maddesinde ‘‘(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez...’’ düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda her bir davacı bakımından manevi tazminat talebi kısmen reddedildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir. Ne var ki, vekalet ücreti konusundaki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, birleşen dosyada vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının sonuna ‘‘Davalı ... vekili için hükmedilecek vekalet ücreti AAÜT 10/2. maddesi gereği davacılar lehine mahkemece belirlenen toplam 3.000,00 TL nispi vekalet ücretini geçemeyeceğinden, oranlama yapılarak davacı ...’dan dolayı 999,99 TL vekalet ücreti, davacı ...’dan dolayı 666,66 TL vekalet ücreti, davacı ...’den dolayı 666,66 TL vekalet ücreti, davacı ...’dan dolayı 666,66 vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ... vekiline verilmesine,’’ ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine 09.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.