Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/22478 Esas 2011/2909 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
25.11.2007 keşide tarihli 5.400,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak yapılan kambiyo takibinde, keşideci borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi esas alınarak istemin kabulüne karar verilmiştir.
HUMK’un 236/1 maddesinde; dava evrakında veya hakim huzurunda iki taraftan birinin veya vekilinin ikrarının geçerli olduğu, ikrarın, ikrar eden aleyhine delil teşkil edeceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda takibe konu çekten dolayı borçlunun, Şişli 4.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/867 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan 10.04.2009 tarihli ifadesinde, keşideci imzasının kendisine ait olduğu yolunda ikrarı mevcuttur. Borçlunun anılan ikrarı mahkeme içi ikrar niteliğinde olup, borçlu aleyhine kesin delil teşkil eder. Bu durumda mahkemece itirazın reddi gerekirken işin esası incelenerek aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.