11. Hukuk Dairesi 2016/5343 E. , 2017/7417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/01/2016 tarih ve 2014/2397-2016/29 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya 3.000.000,00 TL nakit parasını 1 yıl vadeli olarak yatırdığını, davalı bankanın söz konusu vade bitiminde müvekkiline 263.825,00 TL net kâr payı vereceğini taahhüt ettiğini, 1 yıl sonunda davalı bankanın 196.975,39 TL kâr payını müvekkiline ödediğini, davalının taahhüdüne uymayarak 67.845,00 TL eksik ödeme yaptığını, ileri sürerek ödenmeyen 63.415,61 TL"lik kısmın davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin katılım bankası olduğunu, bu nedenle faiz garantisi verilmediğini, verilmiş bulunan bir taahhüdün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın niteliğinin katılım bankası olduğu, katılım bankalarınca yasal mevzuat uyarınca kar payının garanti edilemeyeceği gibi ana paranın dahi aynen geri ödenmesinin taahhüt edilemeyeceği, banka tarafından verilen belgelerin bağlayıcı olması bakımından iki görevli tarafından imzalanmış olması ve banka kaşesinin bulunmasının gerekeceği, davacının sunduğu belgede ise imza ve kaşenin bulunmadığı, bu hali ile geçerli bir belge kabul edilemeyeceği, banka kayıtlarında bu yönde bir kayıt da bulunmadığı, usulüne aykırı düzenlenmiş belgenin tek başına bankanın sorumluluğunun doğmasına neden olduğu sonucuna ulaştırmasının mümkün olmadığı, davacı tarafından hesap cüzdanında faiz ve katılım payı miktarına ilişkin taahhüt bulunduğuna ilişkin bir iddia ve delil de sunulmadığından davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.