Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı köy tüzel kişiliği, kayden köy tüzel kişiliğine ait olan çekişme konusu 245 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalılar tarafından işletilen bir tesisin yer aldığını, taraflar arasında taşınmazın kullanımına ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi davalıların bu kullanıma ilişkin herhangi bir ödeme de yapmadıklarını ileri sürerek, ecrimisil istemiş, yargılama sırasında taşınmazın O... K...T... Kalkınma Kooperatifi"ne temlik edilmesi nedeniyle kooperatif tarafından davaya devam edilmiştir. Davalılar, husumetin yanlış yöneltildiğini, tesisin H... Lojistik Taş. Turizm İnş. Tarım ve Petrol Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından işletildiğini, ayrıca taşınmazın 1967 yılında 50 yıllığına kiralandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılardan Z.. K.."ın tapu kaydındaki şerhe dayalı olarak taşınmazı kullandığı gerekçesiyle bu davalı bakımından davanın reddine, K...Petrol Ürünleri Nakliyat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. bakımından ise tapu kaydına veya sözleşmeye dayalı bir hakkı olmadan taşınmazı işgal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davanın Ziya ve A.. K.. aleyhine açıldığı, bilahare K... Petrol Ürünleri Ltd Şti."nin davaya dahil edildiği, mahkemece şirket hakkında davanın kabulüne, davalı Ziya hakkında reddine karar verilip diğer davalı Azim hakkında ise hüküm kurulmadığı görülmektedir. Bilindiği üzere; usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak yoktur. Somut olayda; HMK"nın 124. maddesinin uygulama koşulları da oluşmamıştır.
Hâl böyle olunca; çekişmeli taşınmazın şirket tarafından kullanıldığı saptandığına göre davacının taşınmazı kullanan kişi aleyhine her zaman dava açabileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; davalı Azim bakımından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.