22. Hukuk Dairesi 2018/10029 E. , 2018/18422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
MAHKEMESİ : ... 44. İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde yaklaşık beş yıldır belirsiz süreli iş sözleşmesi ile grup yöneticisi olarak çalışmakta iken 29.11.2016 tarihinde davacıdan gerçek iradesi dışında istifa dilekçesi alınmak sureti ile yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesini ve işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin ikale sözleşmesi ile sona erdiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, ikale talebinin davacı tarafından gelmediği, davalı tarafından da davacıya ek menfaat şeklinde ödeme yapılmadığından ikale sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararma karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, işverenin sözleşmenin ikale ile sona erdiğini ispat edemediği gerekçesiyle işe iade kararı verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, yerel mahkemenin kararının bu sebeple yerinde olduğu; ancak işe iade davasının netice olarak bir tespit davası olması ve tespit davalarında mahkemece eda hükmü verilemeyeceği hususu gözetilmeksizin boşta geçecek en çok 4 aylık süre ücret ve diğer haklarının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince boşta geçen süre ücreti yönünden tespit hükmü oluşturulması yönünden kabulü ile bu konudaki hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın kabulüne, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde davacıyı işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacı işçinin çalıştığı süre ve kıdemi nazara alınarak takdiren 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine, davacının işe iadesi için işverene yasal süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücretinin ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmişrtir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Taraflar arasında işe başlatmama tazminatının miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanuna göre sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir.
Somut olayda, davacı davalı nezdinde 07.05.2012-29.11.2016 tarihleri arasında çalışmış olup, hizmet süresinde ihtilaf bulunmamaktadır. Bu sebeple Yargıtay"ın süreklilik kazanmış içtihatlarına göre davacının kıdemine göre verilmesi gereken işe başlatmama tazminatı davacının dört aylık brüt ücreti üzerinden tespit edilmelidir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince işe başlatmama tazminatının davacınınn kıdemine göre dört aylık brüt ücret olarak belirlenmesi yerinde ise de; Bölge Adliye Mahkemesince ilgili hükmün kaldırılması üzerine kurulan hükümde işe başlatmama tazminatının beş aylık ücret olarak belirlenmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 143,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine
9-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 12.09.2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.