10. Ceza Dairesi 2015/3499 E. , 2018/8769 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde satın almak ve bulundurmak
Hüküm : Mahkûmiyet ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "19/03/2013" olarak gösterilmesi gerekirken "21/01/2013" şeklinde yazılması mahallinde düzeltilebilir nitelikte maddi hata olarak görülmüştür.
1- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde satın almak ve bulundurmak suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde:
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanunun 85. madde ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün görülmüştür.
04/07/2014 tarihinde tebliğ yapılan adres sanığın bilinen en son adresi olup aynı zamanda MERNİS adresi de olduğu ve tebliğe elverişli olmadığı anlaşıldığından mahalle muhtarına tebliğ yapılmasının yasaya uygun olduğu, sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmün, 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra sanık tarafından 08/08/2014 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, sanığın süresinden sonra yaptığı temyiz isteğinin aynı Kanun"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE;
2- Sanıklar ... ve... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde satın almak ve bulundurmak suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz isteklerinin incelenmesinde:
16/05/2014 tarihinde yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün, cezaevinde hükümlü bulunan sanık ..."a ceza infaz kurumu aracılığı ile 11/07/2014 tarihinde "okumak/almak suretiyle" tebliğ edildiği, CMK"nın 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince serbest olmayan sanığa tebliğ edilen kararın, kendisine okunup anlatılması gerektiğinden, sanığa yapılan tebligatın usulûne uygun olmaması nedeniyle, sanık vasisinin temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
16/05/2014 tarihinde yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün, sanık ..."un bilinen en son adresi olan "..." adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak sanığın adres bırakmadan söz konusu adresten ayrıldığı belirtilerek iade edildiği, sonrasında o tarihte sanığın MERNİS adresi olan ""..." adresine Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğe çıkarılması gerekirken "..." adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki temyiz isteminin reddi görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesi sanıklar lehine hükümler içermekte olup, öncelikle; 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin, olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti açısından; sanıklar hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı bu suç tarihinden önce açılmış başka dava olup olmadığı, varsa sanıkların bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediklerinin ve önceki dava sonucunun araştırılması, gerektiğinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden suç tarihinde sanıkların infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararlarının bulunup bulunmadığı sorulup belirlendikten sonra;
a) Sanıklar bu suçu, daha önce işledikleri aynı nitelikteki başka bir suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ve önceki suçtan mahkûmiyet kararı verilmiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ,
b) Sanıklar hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanıklar bu suçu daha önce işledikleri suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değillerse veya daha önce işledikleri suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişler ve önceki suçtan beraat kararı verilmiş ise, daha önceki tarihlerde işledikleri aynı suçtan dolayı verilmiş olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararları dikkate alınmaksızın, bu suç nedeniyle doğrudan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanıklar hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Kanun"un geçici 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, 191.madde hükümleri çerçevesinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına”,
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.