11. Hukuk Dairesi 2016/4964 E. , 2017/7410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/11/2015 tarih ve 2014/7-2015/295 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “e-şekil” unsurlu ve 1. sınıftan 45. sınıfa kadar tüm sınıflar yönünden tescilli markasının sahibi olduğunu, bu markanın ayrıca tanınmış olduğunu, ayrıca “e eczacıbaşı-şekil” “e eczacıbaşı güvendesiniz-şekil” unsurlu markalarının da bulunduğunu, davalı şirketin ufak detay ilavelerle müvekkilinin şekil markasının benzeri olan 7, 9, 11 sınıfları kapsayan “e-şekil” unsurlu ibareyi tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin itiraz ettiğini, itirazının ise davalı TPE"nin 2013-M-6009 sayılı kararı ile reddedildiğini, ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescilli “e-şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili, davalı başvurusunda yer alan ibarenin yeşil renkle yazıldığını, ibarenin sol tarafında iki tane yeşil yaprağa yer verildiğini, davacının markasının ise sarı ve kırmızı renklerin karışımı ile yazıldığını, davacının markasındaki ibarenin “e” harfi şeklinde iken davacının markalarındaki ibare için “e” harfi denemeyeceğini, davacının markalarındaki ibare kare ve yuvarlak içine alındığını ve Eczacıbaşı ve Eczacıbaşı güvendesiniz ifadelerinin eklendiğini, söz konusu markalar açısından ayırt edici unsurların tespitinde markaların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, davacının tanınmışlığa ilişkin iddialarının ise farklı mal ve hizmet sınıfları için geçerli olabilmesi için “markaların haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyebileceği” hallerinden en az birinin mevcut olması gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, ibarelerin farklılaştığını, “e” harfinin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, alfabenin bir harfinin sadece davacı adına tekel olarak verilmesinin marka hukukuna uygun olmayacağını, TPE sicilinde “e” harfine havi birçok marka olduğunu, tanınmışlığında ispat edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalı markalarının esas unsurunun “e” harfi olduğu, davalı başvurusundaki asıl unsur "e" harfine eklenmiş yaprak şeklinin harfin önüne geçecek baskınlıkta bir farklılık yaratmadığı markada kullanılan bu küçük yaprak şekli markanın asıl unsurunun "e" harfinin yanında gözardı edilecek nitelikte bir farklılık yarattığı ve bunun da tüketici algısında önemli olmadığı, kapsam bakımından da davacının tescilli “e-şekil” esas unsurlu markalarından 2005/07023 ve numaralı markaların kapsadığı 07, 09 ve 11. sınıf, 2005/07024 ve 2008/19295 numaralı markaların kapsadığı 09 ve 11. sınıf mal ve/veya hizmetlerin davalının marka başvurusundaki 07, 09 ve 11. sınıf mal ve/veya hizmetlerle aynı ve aynı tür olduğu, marka işaretlerinin benzerliği göz önünde bulundurulduğunda, ilgili tüketici kitlesi de dikkat alınarak markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunduğu, bu nedenle 556 sayılı KHK"nin 8-1b bakımından iltibasın oluştuğu, TPE nezdinde 2005/07023 ve özel 01838 tescil numaralı “e-şekil” markalarının 556 sayılı KHK’nın 7/i bendi gereği tanınmış marka statüsüne alındığına ilişkin TPE yazı ve kayıtları, “e-şekil” markasının Eczacıbaşı ile özdeşleştiğini ve markanın yoğun tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde kullanıldığını gösteren bir takım dokümanların dosyaya sunulduğu, sunulan delillerin “e-şekil” markasının tanınmış marka olduğunu ispat konusunda yeterli olmadığı, bununla birlikte TPE nezdinde tanınmış marka statüsüne alındığı, tanınmış marka olarak kabul edilebileceği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı TPE vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekili ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekili ve davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 27,00 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.