4. Hukuk Dairesi 2015/69 E. , 2015/15033 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/424-2014/413
Davacı B.. M.. vekili Avukat N.. G.. tarafından, davalılar B.. S..-K.. Ş.. ve diğeri aleyhine 01/10/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı B.. Ş.. -B...Ş.. vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalı B..Ş..-B...Ş.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı B..Ş..-B...Ş. . vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı B..Ş..-B...Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirketlerin kazı çalışması yaparken yer altındaki su şebeke hatlarına hasar verdiklerini, davalılar hakkında icra takibi başlatıklarını, davalıların takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın davalı B.. Ş..yönünden reddine, davalı B..Ş..-B...Ş.. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez.
Somut olaya gelince; davacı, davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında su şebeke hattına hasar verildiğini öne sürerek icra takibi başlatmış, iddia ettiği zarar miktarına ilişkin kalemlere B.. Y..’nin 46. maddesi hükmü uyarınca %50 ilave yaparak istemde bulunmuştur. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan hukuksal olgular göz ardı edilerek davalı tarafın alacağı sunulan yönetmelik hükmü de dikkate alınarak %50 artırımlı olarak hesaplanmış, mahkemece de benimsenen bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Oysa hükmedilecek tazminatın anılan yönetmelik hükmüne göre belirlenmesi mümkün değildir. Zarar kapsamının T.. K.. 50. (818 BK 42) maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Gerçek zarar ilkesi zarar görenin malvarlığını haksız fiilin meydana gelmesinden önceki duruma getirmeyi amaçladığından yönetmelik hükmüne göre yapılacak hesap anılan ilkeye ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına da aykırı olacağından kabul edilemez.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı belirlenerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı B..Ş..-B...Ş.. yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalı B..Ş..-B...Ş.."nin öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.