Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1046 Esas 2015/5304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1046
Karar No: 2015/5304
Karar Tarihi: 13.04.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1046 Esas 2015/5304 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, davacının senedindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının tespiti ile takdiren %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep eden menfi tespit davasını reddetti. Davacı, davalının bu durumu bilerek takibe devam ettiğini ileri sürdü. Mahkeme, senetlerde lehtar durumunda olan davalının bu senetleri alırken keşideci ve aval veren imzalarının davacı eli mahsulü olmadığının ve bu hususun lehtar olan davalı şirket tarafından bilinebileceğinin saptanması sonucu, davalının bu senetlere dayanarak takibe girişmesinde kötü niyetli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Hüküm, davacı yararına bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 2. maddesi
- Türk Ticaret Kanunu'nun 191. maddesi
19. Hukuk Dairesi         2015/1046 E.  ,  2015/5304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının icra takibine konu yaptığı senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, imzaları icra takibinin diğer borçlusu ....nin yetkilisi dava dışı ....’nin imzaladığını, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin bu durumu bilerek takibe devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile % 20’den aşağı olmamak üzere takdiren % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığının anlaşılması üzerine takipten feragat edildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına, müvekkili sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalı alacaklının davacı ve dava dışı ...i.aleyhine 09.10.2006 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takibe giriştiği, davalı alacaklı vekilinin 13.03.2013 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borçlu ... hakkındaki takipten feragat ettiği, alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olmadığı, hal böyle olunca davacının tazminat isteminin yerinde olmadığı, takipten feragat dava tarihinden sonra gerçekleştiğinden, davanın açılmasına davacının sebep olmaması nedeniyle davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı alacaklının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz istemine gelince;
    Dava konusu senetlerde keşideci olarak dava dışı ....kaşesi ve kaşe üzerinde bir imza ile aval veren sıfatı ile ... ismi karşısında açığa atılmış imzalar bulunmakta olup, tüm imzaların birbirine benzediği çıplak gözle dahi görülmektedir. Senetlerde lehtar durumunda olan davalı ....nin bu senetleri alırken keşideci ve aval veren imzalarının davalı şirket temsilcisinin gözü önünde atılmasını sağlaması bakımından basiretli davranması gerekmektedir. Somut olayda aval veren imzalarının davacının eli mahsulü olmadığının saptanması ve bu hususun lehtar olan davalı şirket tarafından bilinebilecek olması karşısında davalının bu senetlere dayanarak takibe girişmesinde kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.